CTP Kadın Örgütü, Dünya Barış Günü kutlamaları kapsamında dün (31 Ağustos) Lefkoşa Gençlik Merkezi Kızılbaş Kilisesi’nde ‘Çocuklar için barış ne demek?’ temalı etkinlik düzenleyerek çocuklar için barış temasını çeşitli etkinliklerle işledi. Barışa dair oyun oynama, boyama gibi birçok farklı etkinliğin gerçekleştirildiği etkinlikte, ellerine mikrofon alan küçükler barışı anlattı.
Etkinlikte konuşma yapan CTP Kadın Örgütü Başkanı Sibel Sorakın, insanca, hakça bir düzenin hayat bulması için kutlanan 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde ülkemizde barışı gerçekleştirmenin temel motivasyonu çocuklarımızın gözlerinde gördükleri pırıltı olduğunu söyledi. Sorakın, ” Bugün halen dünyanın birçok yerinde, özellikle Suriye, Filistin ve Irak’ta binlerce insan katlediliyor, sakat bırakılıyor” dedi.
Her yıl milyonlarca insanın, savaş mağduru olarak göç yollarına düştüğünü vurgulayan Sorakın, küçücük adamızda ise kalıcı bir çözümün ve barışın olmayışının, siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamı derinden etkilediğini vurguladı.
MÜCADELEMİZ ÇOCUKLARIMIZ İÇİN
Ülkede barışın sağlanamamasının toplumsal olarak kimliğimizi ve kültürümüzü ayaklar altına alınmasına neden olduğunu ifade eden Sorakın, “Yıllarca çözümsüzlüğü besleyen beyinlerin yürüttüğü politikalar sonucunda bölünmüş bir adanın kuzeyine hapsedilen küçük bir toplumun bireyleri olan bizler, CTP çatısı altında yıllardır özgürlüğümüz, eşitliğimiz, demokrasi ve barış uğruna mücadelemizi sürdürmekteyiz” dedi.
CTP-BG olarak hükümette oldukları dönemde, 2004-2009 dönemi ile Sayın Talat’ın Cumhurbaşkanı olduğu dönemde, Kıbrıs’ta barışa ve çözüme ulaşmanın yollarını aradıklarını ve hatırı sayılır bir ilerleme sağladıklarına dikkat çeken Sorakın, 2010 yılında Sayın Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmasıyla görüşme sürecinin yeniden tıkandığını ifade etti. “Mücadelemiz yarınlarımız olan çocuklarımız içindir” diyen CTP Kadın Örgütü Başkanı Sibel Sorakın çocukların bugünün yarını, yarınların umudu olduğunu belirtti.
Kirli politikaların ve kirli savaşların çocuklarımıza zarar vermemesi için barış ateşini söndürmemesi gerektiğinin altını çizen Sorakın, “Bu duygu ve düşüncelerle dünyamızın ve ülkemizin içinde bulunduğu bu kirli ortamdan kurtulması için farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak Kıbrıs’ta çözüme odaklanmalıyız. Gelecek nesillere sevgi, kardeşlik, huzur ve barışın hakim olduğu, bir ülke bırakmak borcumuzdur” diyerek konuşmasını tamamladı. Etkinlik, çocukların barış temalı resimler çizerek kompozisyon yazmasıyla son buldu.