Öğrenciyi görmeyen ekonomi, adil değildir!

Son günlerde başta işçi ve emekçiler olmak üzere tüm toplumun en önemli gündemlerinden biri, 2026 yılının ilk asgari ücretidir. Ancak asgari ücreti yakından ve büyük bir dikkatle takip eden kesimlerin başında öğrencilerin geldiği unutulmamalıdır.

Yaratılan mafyatik rant düzeninin, tamamen öngörüsüz ve plansız ekonomi politikalarının bedelini bugün en ağır şekilde ödeyenlerden biri de öğrencilerdir. Yetersiz burslar, öğrencileri kaçak ve güvencesiz işlere itmekte; bu durum yalnızca yaşam koşullarını değil, doğrudan eğitim haklarını da gasp etmektedir. Öğrenciler geçim derdiyle boğuşurken, eğitim ikinci plana itilmek zorunda bırakılmaktadır.

İstikrarsız, sürekli pahalılaşan ve denetimsiz piyasa koşulları yetmezmiş gibi, Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları Yasası’nın 16. maddesinin 1. fıkrası, burs miktarını yılda yalnızca bir kez, Ocak ayındaki asgari ücrete endekslemektedir. Bu düzenleme, öğrencileri yıl boyunca değişen ekonomik koşullara rağmen tek bir rakama mahkûm etmekte; açıkça adaletsiz bir sistem yaratmaktadır.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ücret belirlerken öğrencileri görmezden gelme lüksüne sahip değildir. Alınan her karar, binlerce öğrencinin yaşamını doğrudan etkilemektedir ve bu sorumluluktan kaçış yoktur.

2026’ya girerken biz gençler, bu bozuk düzene boyun eğmeyeceğiz. Mücadelemizi büyütecek, erken genel seçimde partimizi iktidara taşıyacak, rant düzenine son verecek, adaleti, istikrarı ve öngörülebilirliği bu ülkeye geri getireceğiz. Öğrenciyi yok sayanlara inat, daha önce birçok kez dile getirmiş olduğumuz bursların yıl içinde yapılan tüm asgari ücret artışlarıyla eş zamanlı ve zorunlu olarak güncellendiği bir düzen için sokakta ve meydanda mücadeleye devam edeceğiz.