CTP toplumsal varoluş manifestosunu açıkladı

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), 23 Ocak’ta yapılacak Milletvekilliği Erken Genel Seçimi’ne yönelik seçim bildirgesi Genel Başkanı Tufan Erhürman tarafından açıklandı. Erhürman, yaptığı açıklamalar sonrasında “Hükümeti CTP kuracak büyük ortağı da Kıbrıs Türk halkı olacak” dedi.

Basının büyük ilgi gösterdiği etkinlik Paradise Park’ta yer alırken, partinin milletvekili adayları da hazır bulundu.

CTP Lideri Tufan Erhürman pandemi nedeniyle yaşanan sıkıntılı sürecin yanına ekonomik sıkıntılar da eklendiğine vurgu yaparak, “CTP olarak tespitimiz ülkenin ve halkın yapılan hatalar nedeniyle bu hale getirildiğidir” dedi.

Ülkenin içinde bulunduğu durumun Türk Lirası’nın (TL) değil, yönetememekle ilgili olduğuna işaret eden Erhürman, kurultay, genel sekreterlik seçimi, cumhurbaşkanlığı seçimi ile uğraşanların, “halk için ne yaparım” kaygısı bulunmadığını anlattı.

Erhürman bu konuda şöyle devam etti:
“Hiçbir noktada ‘biz hükümette olsaydık hiçbir sıkıntı yaşanmazdı’ demedik ‘ama her noktada krizin yaşandığı bir ortamda bu ülke yönetilseydi yaralar büyümezdi’ dedik. TL’nin değer kaybının yaşandığı dönemlerde biz de hükümet olduk. Şimdi hükümette olan arkadaşların bize anlatması gereken şeyler var.
Pandemi varken ve hayat durmuşken okulları kapatıp hiçbir plan yapmadılar. Kamu okullarında okuyan çocuklarımızın bir kısmı tam gün diğer kısmı yarım gün okula gidiyor. Nasıl oldu da tüp gaz zamlandığı halde piyasada yok. Nasıl oldu da akaryakıtta sıkıntı yaşar olduk.
Nasıl oldu da bunlar yaşanırken bir kaygı hissetmediler. Hissetmediler çünkü yönetemediler.”

ÜLKENİN KÜLLİYEYE DEĞİL OKULA İHTİYACI VAR
UBP zihniyetinin son dakikaya kadar halka zarar vermeye devam ettiğine dikkat çeken Erhürman, “Asgari ücreti belirledik dediler ama hala işçi ne alacağını işveren ne vereceğini bilmiyor. ‘Tavşan kaç tazı tut’ diyorlar. Aynı zihniyet değil mi pandemi dönemi 1500 TL için insanları birbirine düşüren. Sıkıştıkça yüksek faizden borçlanan hesabını kitabını yapmadan ülkeyi bu hale getiren onlardır” şeklinde konuştu.
Tufan Erhürman, insanlar perişanken 586 milyon lira protokolden ayırıp külliye yapmaya çalışan bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu hatırlatırken, 586 milyon TL’nin külliye için değil, halk için harcanması gerektiğini ifade etti.

CTP’nin Nisan 2020’de pandemi hastanesini dillendirirken alay edercesine “usandık sizden” diyen zihniyetin bugün pandemi hastanesi olmasaydı ne yapacağımızı bilmediklerini hatırlatan Erhürman, aynı zihniyetin 4’lü hükümet döneminde %32 değil, %34 oranında verilen hayat pahalılığı ödeneğini durdurmak için, “bizim görevimiz 2 puanı geri almaktır” deyip mahkemeye gittiğini ancak, bu hesabın mahkemeden geri döndüğünü anlattı.
Erhürman, “Bu zihniyet hayat pahalılığını dondurmaya çalışan, bu zihniyet halkın cebine elini nasıl atacağını ve maliyeyi ayakta tutacağını düşünen zihniyettir” dedi.

CTP’nin 2018’de hayatı biraz olsun ucuzlatmaya çalıştığını söyleyen Erhürman, şöyle devam etti:
“Biz KDV de fiyat istikrar fonunda vs de gelirleri yükseltirken akaryakıta gelen zamları halka yansıtmamak için maliyenin üzerine aldık Kıb-Tek’in yapacağı zamları yapmadık üzerimize aldık. Bize ‘maliyeyi batıracaksınız’ dediler. 334 milyon GKK giderlerini de karşıladık bütçeyi de 54 milyon da artıyla kapattık. Ayaklarımız üzerinde durduk yaptık yine yaparız. Krizi plan program yapmadan yönetemezsiniz halkı krizin altında ezersiniz. Bu zihniyetle buraya kadar. Bundan ötesi yoktur.”

EKONOMİK, SOSYAL, KÜLTÜREL KALKINMA PLANI

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP’nin bunu sadece seçim dönemlerinde değil her zaman söylediğine işaret ederken, iktidar döneminde ilk hedef olarak, “Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma programının” yürürlüğe konulacağı üzerinde durdu.
Hükümetlerle değişmeyecek bir devlet politikası yaratma amacını vurgulayan Erhürman, bu nedenle ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma planını meclisten geçirip bunu devlet politikası haline getireceklerini vurguladı.
Erhürman plan konusunda, “Kalkınma planı diyoruz çünkü pek çok okulda Türkçe bilen öğrenci sayısı bilmeyenden azdır. Hastanelerde üçüncü ülke vatandaşlarının ne kadar çok hizmet aldığını görüyoruz.
Vatandaşlıkla ilgili objektif kriterler net olarak ortaya konacak ve her yıl kaç vatandaş yapılacağı, objektif ve sırayla olacağı kriterlerle belirlenecektir.
Vatandaşlık ve nüfus politikası kalkınma politikası içinde yer alacak ve TC ile imzalanacak protokoller de bu ihtiyaçlarla belirlenecek. Külliyeye ihtiyacınız olmadığı ama okul ve hastaneye ihtiyacımız olduğu söylenecek” ifadelerini kullandı.

TL KULLANIMININ YARATTIĞI SIKINTILAR

CTP Lideri Erhürman, TL ve Euro konusuna da değinirken, döviz artışının alım gücü üzerinde yarattığı tahribatı anlattı.
“Bizim TL kullanmamızın bu ülkede yaşattığı sıkıntılar var. Piyasa dalgalanıyor. Bunu ilk kez biz söylemiyoruz. İnsanlar önünü göremez fiyat belirleyemez oldu. Özel sektörde çalıştıracak işçi bulma sıkıntısı başladı. Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olan güneye, TC vatandaşı olan memleketine, Pakistanlı Bangladeşli ise ülkesine geri dönmeye başladı” derken, ülkedeki insanların alım gücünün korunarak üretmeye devam etmelerinin sağlanacağı üzerinde durdu.

“Ülkede insanların birikimleri bankalarda eriyor ancak, birileri bunları bilmezden görmezden gelse de biz söylemeye devam edeceğiz. Bu ülke Türkiye’de üretilen malları Rumlara satan ülke olmamalı” diyen Erhürman, Euro’ya endekslenme konusunu da açtı.

Tufan Erhürman, “ülkede ev, tüpgaz, akaryakıt, ekmeğin buğdayının bile döviz olduğunu arpayı yetiştirdiğimiz gübrenin döviz olduğunu biliyoruz. Tüm bunları bilerek maaşı TL tutmak hayalcilik değil realitedir. Herşey dövize endekslenirken, ücretler neden dövize endekslenemez. Bize hayalci diyenlere hatırlatıyorum” dedi.
Türk Lirası’nın tedavülden kaldırılmasından bahsedilmediği üzerinde özellikle duran Erhürman, Ersan Saner’in bütün ülkenin serbest bölge yapılması yolundaki sözlerine atıfta bulunrak, Serbest Liman Yasası’nın 28’nci maddesini hatırlattı. Erhürman, bu maddenin göre serbest limandaki tüm mal ve hizmetlerin Kıbrıs Lirası ve Türk Lirası dışında döviz olarak ödenmesini düzenlediğine dikkat çekti.
Yine eski Başbakanlardan Derviş Eroğlu döneminde hazırlanan bir kalkınma planında TL kullanımının enflasyon yarattığından söz ettiği üzerinde duran Erhürman, çözüm olarak da KKTC Lirası’nın basılmasından söz edildiğini kaydetti.

Tufan Erhürman bu konudaki sözlerine şöyle devam etti:
“Bunları onlar söyledi biz değil. Maliyenin gümrükteki gelirinin döviz olduğunu bilmiyor muyuz ya da Kıb-Tek in giderlerinin. Maliye de Kıb-Tek de zaten döndü dövize endekslenmeye. TC de faiz kararı çıktı bindiler uçağa gittiler ne yaptılar? Mevduat sahibinin birikimini dövize endeksli korurken, işçiyi emekçiyi TL’ye mahkum ediyorlar.”

VERGİLENDİRİLMEMİŞ GELİRLER

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın konuşmasının devamında dikkat çektiği noktalar şöyle:
“Tanınmamışlığı avantaja çevireceğiz diyen başbakanın dediğinin altında neler olduğunu dünyanın neresinde söylerseniz insanlar anlar ne dediğinizi. 2018’de biz yaptıklarımızı söyledik ve yaptık. Şu ana kadar da söylediklerimiz bunlarla aynıdır. Bu ülkede vergilendirilmemiş bir gelir söz konusu olmayacak.
Biz bunu yaptık ama ne yaptıysak bozdular. Kredi kartı kullanımında yüzde 1 KDV iadesi yapılıyordu. Geldiler ne yaptılar bozdular ve kayıt dışılığı geri getirdiler.
Yakaladıkları işvereni bordoluyu vergilendiriyorlar. Özel sektör ve kamu çalışanına yüzde 20 vergi diyorlar.
Biz ne diyoruz vergiyi tabana yayıp bu alışkanlığı güçlendirmektir. Yüksek vergi oranlarını koyup da insanları batırmak değil.

Sınırsız ve sonsuz teşvikler olmayacağını söylüyoruz. Ekonomide turizm önce sektörse
Sürekliliği olan politikalar geliştirmeniz gerekiyor. Bu ülkede casino turizmi dışındaki potansiyeli geliştirmek gerekir. O yüzden turizm örgütü kurup paydaşlarla gerekeni yapacağız
Yüksek öğretimde sayılarla övünmekten vaz geçmeliyiz. Burası güvenli bir ülke olduğundan yola çıkıp öne çıkarmalıyız. Üniversitelere sadece sayı ve öğrencinin getirdiği para olarak bakamazsınız. Nerde olduğu ve ne yaptığını bilmediğiniz insanlar gelir ve burada yaşar.

GENÇ İŞSİZLER KONUSU

Yüzde 30-35 genç işsizliği olan bir ülkede nasıl olacak da gençlerimiz kalmaya devam edecek? Gençleri kadınları kooperatifleri desteklememiz gerekir. Bunun için AB’den 30 milyon destek var ama doğru yönetilmesi gerekir. Doğru alanlarda yatırım planlanırsa bu ülkede gençler işsiz kalmaz hatta istihdam sağlar
İhracat odaklı kalkınacak bir ülke değiliz ama ihraç edeceğimiz ürünleri bile ihraç edemiyoruz. Şu an 100 milyon dolarlık bir ihracat var, biz bunu 3 katına çıkaracağız diyoruz.
Yeşil hat üzerinden ihracatı artırmak için AB ve güney ile görüşecek olan CTP’dir. Biz bütün bunlar için AB ile görüşüp konuşuyoruz. Onlar Yeşil Hat tüzüğünü AB ile konuşabilir mi?
Pandemi döneminde 1500 liraya sevinen halkın sınırın öbür tarafına AB’den akan desteği biliyor musunuz?

BAF KAPISINI, MAĞUSA KAPISINI AÇACAĞIZ

Baf kapısını açacağız. Açtık yine açacağız. Lokmacıda açılırken neler çektiğimizi herkes bilir. Arasta Lokmacı öncesi neredeydi şimdi nerede gidin görün bir old town yarattık. Derinya açılmasaydı Mağusa ekonomisi ne olurdu gidin halka sorun. Biz halkın uluslararası hukuka ve imkanlara açılmasından yanayız.
Dış kaynağa tabii ki ihtiyacımız var Türkiye ile yapılan protokoller bizim hazırladığımız kalkınma planı ile olacaksa olacak. AB ile de yine aynı şekilde olacak.

Güneye pandemi nedeniyle yağmur gibi destek yağarken bize urubu gelirse kabul etmeyiz, yeşil enerjiyi kabul etmeyiz diyorlar gidip görüştünüz mü?
Biz yaptık daha iyisini de yaparız. Diplomatik ilişkilerle bunu yaparız.
Peki nasıl yaparız? Doğru zemine basarak bunu yapacağız. Doğru zeminde federasyondur. Bunun dışındaki her şey Kıbrıs Türk halkını Sarayönü’ne hapsetmekten başka bir şey değildir.

CTP çıktı dedi ki biz 3 yıl içinde kamu okullarında tam gün eğitime geçeceğiz. Bu çocuklar arasında yaşanan fırsat eşitsizliği artık bizim tahammül edemeyeceğimiz noktaya geldi.

Çocuklar arasındaki fırsat eşitliği için 3 yıl dedik çünkü tamamlamamız gereken alt yapı çalışması var. Ama diyoruz ki günü geldiğinde bütçede para ayrılmış olsun. Bu sadece bir eğitim programı değil ekonomik de bir programdır. Dövizin eğitim harcamalarına etkisi yüzde 16 oldu. Tam gün eğitime kamu okullarda tam gün eğitime geçilirse kadınlar ekonomik hayata katılacak, tam gün eğitimle işsiz gençlere istihdam sağlanacak.

FAZLA MESAİLER KONUSU

2019 yılında 195 milyon 2030’de 200 milyonun üstünde bir mesai giderimiz var. Vardiyaya geçilirse ve kadro eksikliği giderilirse yüzlerce gence istihdam yaratarak mesai ödeneklerini ortadan kaldırıp istihdamı artırabiliriz.
Biz bu iş alanlarını CTP zihniyeti ile eşit olarak yaratmayı taahhüt ediyoruz.
Bir de çaktırmadan asgari ücretten alınan vergileri yok etme sözü veriyoruz.
Son olarak Kamuda yapılmasını planladığımız e-devletle ilgili olması gerekenlerin net şekilde olacağı sözünü vererek bu memleketin denetlenmesi için e devleti hızlı bir şekilde tamamlayacağız
Müdürlerin üçlü kararname ile görevden alınmasını önleyerek kurumsal hafızayı korumak amacıyla söz verdik.
Kamu kurumlarında özelleştirmeyi durduracağız. Kıb-Tek doğru yönetildiğinde zarar etmediğini biz 2018’de gördük.

ADALET BAKANLIĞI BU SİSTEMİN İÇERİSİNDE OLAMAZ

Tufan Erhürman, “CTP için yargı bağımsızlığının kırmızı çizgi olduğunu biliyoruz.tc elçiliğinde adalet müşavirliği açılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Ben bunu doğrulama ve teyit etme ihtiyacı içerisindeyim ama CTP’nin adalet bakanlığı konusundaki görüşü yüzde yüzün üzerinde nettir.
Kesinlikle Adalet bakanlığı diye bir şey bu sistemin içerisinde söz konusu dahi olamaz. Bizim yargı bağımsızlığımız belli bir geleneğin üzerine oturuyor. Bu gelenek de Kıbrıs Türk yargısının geleneğidir. Dolayısıyla yargı bağımsızlığına dokundurtmayız. Bunu açık olarak söylüyorum. Büyükelçiliğe bir adalet müşaviri atandı mı? Atandıysa kendisine ne gibi bir görev verildi bilmiyorum ama, bu konudaki görüşümüzün çok net olduğunu bir kez daha söylemek isterim.”