Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, ülkeyi yönettiğini iddia eden zihniyetin müdahalelerle şekillenen ‘koltuk kapmaca oyunu’ sırasında geçirdiği zamanın hem demokratik, hem de ekonomik açıdan çok pahalıya mal olacağını vurguladı. Türkiye ile ilişkilerin tarihin en kötü noktasında olduğunun altını çizen Tufan Erhürman, “Demokratik ve ekonomik fukaralaşmaya yol açan sorunlar masada dururken biz, kimin bakan olduğunu mu konuşacağız” diye sordu. TV2020’de Şen Candaş’ın konuğu olan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, gündemi değiştirmek amaçlı çok fazla manipülasyonun olduğuna da dikkat çekti.
ERHÜRMAN: GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK ÜZERE ÇOK FAZLA MANİPÜLASYON VAR
Güven oylamasının dünyanın hiçbir yerinde böyle ciddi bir sorun olmadığını kaydeden Erhürman, parlamenter demokrasinin ulaştığı son safhada güven oylamasının törensel bir şey olduğunu ifade etti. Seçimden itibaren 3 hükümet kurulduğu için artık güven oylamasının da tartışma konusu haline geldiğini vurgulayan Erhürman, şu anki yapının normal bir yapı olmadığının iktidar mensupları tarafından da bilindiğini ve söylendiğini kaydetti. Söz konusu yapının müdahale mahsulü bir yapı olduğuna vurgu yapan Erhürman, bu durumun da bilindiğini ifade etti. Gündemi değiştirmek üzere çok fazla manipülasyon olduğunu dile getiren Erhürman, insanların, bu hükümetin meşru bir hükümet olmadığını çok net bir şekilde gördüğünün altını çizdi.
“HALK TÜM YAŞANANLARI GÖRÜYOR”
“Anayasa’yı kim paspas ediyorsa, en çok Anayasa lafını o ediyor. İstikrara en büyük zararı kim verdiyse, istikrar lafını en çok o kullanıyor. Halk bütün bunları görüyor” diyen Erhürman, söz konusu zihniyetin ‘unutturma aygıtlarının’ olduğuna dikkat çekti. Meclis’i daha çok sokakla, sokağı daha çok Meclis’le buluşturacaklarını yineleyen Erhürman, “Hükümete meşru değil dedik; Meclis’in meşruiyetini kaybettiğini söylemedik. Bu meclis 4 ay önce halk tarafından seçildi. Bu halkın iradesi meşruiyetini koruduğuna göre 50 milletvekili de koruyor. Bu hükümet meşruiyetini korumuyor. Çünkü bu hükümetin dayanağı halk değildir” diye konuştu. Bu kadar anomalinin yaşandığı noktada, elbette bu hükümetin meşru bir yapısının olmadığına işaret eden Erhürman, “Biz Meclis’te de, sokakta da mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
“SOKAK YAŞANANLARI UNUTMAZ”
Geçtiğimiz gün yaptıkları eylemle ilgili soruyu da yanıtlayan Erhürman, mesajın yerine ulaştığını dile getirdi. Ülkede ‘unutturma aygıtları’ olduğunu yineleyen Erhürman, söz konusu aygıtların, anormal olaylar yaşansa bile her şeyi normalmiş gibi konuşmaya devam ettiklerini belirtti. Tepkilerin görünmez kılınmaya çalışılması çabasının devam ettiğini belirten Erhürman, sokağın yaşananları unutmayacağını kaydetti. Erhürman, “Biz sokağa hatırlatmazsak, unutturma aygıtları devreye girerler. Esas meseleleri halkın hafızasından silmeye çalışırlar. Bizim eylemlerimiz durmayacak. Çok daha fazla çalışacağız ve bu yaşananların unutturulmasına izin vermeyeceğiz” dedi. Demokrasi konusunda en yetkili merciin halk olduğuna dikkat çeken Erhürman, halkın net olarak her şeyi gördüğünü söyledi.
“BU ZİHNİYET NE ANAYASA NE DE HUKUK TANIYOR”
Bugüne dek bazı kesimlerin defalarca ‘Ülkeyi CTP PM mi yönetecek?’ diye laflar ettiğini hatırlatan Erhürman, “Şimdi umarım herkes, parti içi demokrasinin ne işe yaradığını fark etmiştir” dedi. Muhalefetin aylardır Anayasa’nın ihlal edildiğini vurguladığını söyleyen Erhürman, bunun ilk kez yaşanmadığını da hatırlattı. Söz konusu zihniyetin ne Anayasa ne de hukuk tanıdığını belirten Erhürman, halkın iradesinden daha yüksek bir iradenin olmadığının altını çizdi. Seçimden önce memleketin uçurumun kıyısında olduğunu vurguladıklarını ifade eden Erhürman, “Artık uçuruma yuvarlandık, aşağıya doğru gidiyoruz. Bir yere tutunmamız gerekiyor. Unutturma aygıtları tutunamayalım diye çabalıyor” dedi.
“İLİŞKİLER TARİHİN EN KÖTÜ DÖNEMİNDE”
“Başbakan olsanız aynı müdahaleler olur muydu?” sorusunu yanıtlayan Erhürman, böyle bir durumun söz konusu olamayacağını kaydetti. Erhürman, bu memleketin kendi ayakları üzerinde durabileceğini belirtti. Karşılarındaki siyasi zihniyetin, ‘Türkiye bizi daha çok sever, parayı bize yollar’ “vizyonu”ndan başka vizyonu olmadığının altını çizen Erhürman, “Para gelmeyince de bakan/başbakan isimlerini değiştirmeye başlarlar” dedi. CTP’nin, tarihinin hiçbir noktasında Türkiye ile ilişkilerin kötü olması gerektiğini söylemediğine dikkat çeken Erhürman, ilişkilerin doğru zeminde iyi ilişkiler olması gerektiğini ancak ilişkilerin tarihin en kötü döneminde olduğunu ifade etti. Sokağın yeni ‘ısınmaya’ başladığını söyleyen Erhürman, “Herkes sokaktaki artışı görecek” dedi.
“BELEDİYELER TEMMUZ AYI İTİBARIYLA BATMA NOKTASINA GELEBİLİR”
Belediyelerin, 2020’nin devlet katkılarını almaya devam ettiğini kaydeden Erhürman, “Döviz patladığı için giderleri de döviz üstünden katlanarak oluştu. Gelirleri ise TL üzerinden sabit kaldı. Belediyeler artık maaş ödeme konusunda sıkıntı yaşar pozisyona düştü. Belediyeler Temmuz ayı itibarıyla batma noktasına gelebilir ve bu, hükumetin belediyeleri batırdığı anlamına gelecek” dedi. Söz konusu zihniyetin müdahalelerle şekillenen ‘koltuk kapmaca oyunu’ sırasında geçirdiği zamanın demokratik ve ekonomik açıdan çok pahalıya mal olacağını ifade eden Erhürman, “Demokratik ve ekonomik fukaralaşma önümüzde dururken biz, kimin bakan olduğunu mu konuşacağız” diye sordu. Protokoller zemininin de kaydığını dile getiren Erhürman, ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma planının önemine işaret etti. Doğru zeminde iyi ilişkilere vurgu yapan Erhürman, Türkiye ile ilişkilerin tarihin en kötü noktasında olduğuna dikkat çekti.