“Çözümsüzlük çözümdür” anlayışının temsilcileri, kendi başarısızlıklarını BM yetkililerini suçlayarak haklı çıkarmaya çalışmaktadır!

BM Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres’in Kişisel Temsilcisi Sayın Holguin, taraflar arasında ortak zemin arayışı hedefi ile Ocak ayı itibarıyla görevine başlamıştır. Kıbrıs’a üç kez gelen Sayın Holguin, her iki Toplum Lideri yanında, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, iş dünyası temsilcisi örgütler ve siyasi partilerle de görüşmüş, BM Genel Sekreterinin görüşleri ve BM Güvenlik Konseyinin çizdiği çerçeve bağlamında çalışmalarını sürdürmüştür. 13 Mart 2024 tarihinde Partimizi de ziyaret eden Sayın Holguin, herhangi bir görüş paylaşmaktan öte bizim görüşlerimizi dinlemeyi tercih etmiş, tarafımıza çeşitli sorular yönelterek var olan tıkanıklıkların aşılması noktasında Birleşmiş Milletlerin nasıl katkı koyabileceğini anlamaya çalışmıştır. BM’nin Kıbrıs’ta uzun yıllardır yaptığı çalışmalar çerçevesinde, Kurumunun prestijini korumakla yükümlü olduğunun altını çizmiştir. Her zaman olduğu gibi BM’nin rolünün Liderleri cesaretlendirmek, var olan durumu saptamak ve sürecin ilerlemesinde kolaylaştırıcı olmak olduğunu da belirtmiştir. Geçmişte pek çok örneğine rastlandığı gibi, ülkemizi belirsizlik altında tutmanın yani “çözümsüzlük çözümdür” anlayışının temsilcileri, kendi başarısızlıklarını BM yetkililerini suçlayarak haklı çıkarmaya çalışmakta, uluslararası hukuk nezdinde anlaşılması ve kabulü mümkün olmayan maksimalist önerilerini meşrulaştırma girişimde bulunmaktadırlar. Sayın Holguin’in “provokasyon yapmakla, kışkırtıcı faaliyetlerde bulunmakla, haddini aşmakla, 5. Kol faaliyeti yürütmekle” suçlanmasının, Kıbrıs Türk halkına ve siyasetine zarar verici olduğunu ve bu tür açıklamaları kesinlikle kabul edilmez bulduğumuzu belirtmek isteriz.

“Çözümsüzlük çözümdür” anlayışının temsilcilerine, adadaki değişimin ve kalıcı çözümün sadece Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kapsamlı çözüm ile ilgili kararlarında belirtildiği çerçevede gerçekleşebileceğini bir kez daha belirtmek isteriz. Yanlış diplomatik hamlelerin kabul edilmemesinden, BM’yi ve BM Genel Sekreteri Sayın Guterres’i doğrudan temsil eden kişisel temsilcisini sorumlu tutmaları ve haksız yere suçlamaları kesinlikle kabul edilemezdir. Kalıcı, kapsamlı ve karşılıklı kabul edilebilir, sürdürülebilir, güvenli ve toplumların kabul edebileceği yegane gerçekçi çözüm modelinin iki toplumlu, iki bölgeli ve siyasi eşitliğe dayalı federasyon olduğunu bir kez daha hatırlatırız. Sonuç odaklı, belirli bir zaman diliminde tamamlanacak, siyasi eşitliğin pazarlık konusu yapılmadığı, bir kez daha Kıbrıs Rum Liderliğinin ayak sürümesi neticesinde başarısızlıkla karşılaşılması durumunda statükoya geri dönülmeyeceğinin baştan güvence altına alındığı, metodolojisi iyi kurgulanmış bir müzakere sürecine ihtiyaç vardır. CTP olarak, iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasi eşitliğe dayalı federasyon temelinden ayrılmanın çözümsüzlüğün devamına ve sonuçlarına mahkum olmak anlamına geldiğini belirtir, çözüm yönündeki mücadelemizin kararlılıkla devam edeceğini belirtiriz.

Cumhuriyetçi Türk Partisi

17.05.2024