CTP-BG Genel Başkanı Başbakan Ferdi Sabit Kıbrıs Türk halkının, figüran değil dünya siyasetinde aktör yapılması için başlatılan mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
CTP-BG Genel Başkanı Başbakan Ferdi Sabit Kıbrıs Türk halkının, figüran değil dünya siyasetinde aktör yapılması için başlatılan mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanı Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Türk’ünün eşit taraf olarak AB’de yer alması için mücadele ettiklerini vurguladı.
Yarına dair yürümek için toplumsal kaynakların tüketilmemesi gerektiğini söyleyen Soyer, “Eğer biz de bol bol harcayıp lale devri yaşasaydık; ne çift şeritli yollar ile köy yolları yapılır, ne elektrik enerjisi sorunu çözülür ne beyin ve kalp ameliyatları yapılır ne de gayri safi milli hâsıla 15 bin dolara çıkardı. 20 yıl boyunca Güney’den ücretsiz elektrik enerjisi alarak kendi halkına satan UBP, halka yıllarca elektrik sıkıntısı yaşattı” dedi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler Güzelyurt genişletilmiş ilçe toplantısı dün akşam (28 Ocak Çarşamba) Parti Genel Başkanı Başbakan Ferdi Sabit Soyer’in katılımıyla Lefke’de gerçekleştirildi.
Coşkulu bir kalabalığın yer aldığı toplantıda ilk konuşmayı yapan Güzelyurt İlçe Başkanı Niyazi Düzgün, seçim startının verildiğini söyledi ve ilçelerde adayların nasıl belirleneceği konusunda bilgi verdi.
Başbakan Ferdi Sabit Soyer de toplantıdaki konuşmasında, Lefke’de olmaktan ve böyle bir kalabalığa hitap etmekten büyük mutluluk duyduğunu belirterek “Artsın eksilmesin taşsın dökülmesin” dedi.
Bu kalabalığın yurduna sahip çıkma motivasyonunun bir ispatı olduğunu dile getiren Başbakan Soyer, “bizler CTP-BG mücadelemizde kendimizi, ailemizi, büyük risklere atarak ateş eylemlerine girdik. Belirsizlik içerisinde bize kendi geleceğini belirlemede fırsat vermeyenlere karşı mücadele ettik. Tehditlerin en büyüğünü yaşamamıza rağmen mücadelede yılmadık ve başardık” dedi.
Ne makam ne mevki için koşuşturduklarını sadece ülkeye barış, demokrasi ve Kıbrıs Türk’ünün eşit taraf olarak AB’de yer alması için mücadele ettiklerini dile getiren Başbakan Soyer, verilen mücadeleler sonucunda hem görüşme sürecinin BM zemininde yeniden hem de AB yetkilileri ile diyalog başlatıldığını anlattı.
Başbakan Soyer, Cumhurbaşkanı’nın görüşme masasında bulunduğu bir dönemde dünyanın reddedeceği bir yaklaşımla görüşme sürecinde bulunulamayacağını ve bu gerçeklerin halka açık bir şekilde söylenmesi gerektiğini belirtti.
UBP Kurultayında, ‘yeniden başlayan görüşme süreci yanlış bir karardır ve devletten devlete bir görüşme sürecine girmek gerekir… Öncelikle tanınma siyaseti ile birlikte konfederasyona gidelim’ denildiğini anımsatan CTP-BG Genel Başkanı Başbakan Soyer, bunun imkânsız olduğu ortaya çıkınca Eroğlu’nun ‘konfederasyonun da federasyon olduğunu’ söylemeye başladığına dikkat çekti.
UBP’nin Kongrede başka karar çıkarttığını sonra başka söylediğini ifade eden Başbakan Soyer, günün çıkarlarına göre hareket edilmesinin yanlış olduğunu herkesin savunduğu fikirleri net bir şekilde söylemesi gerektiğini vurguladı.
Başbakan Soyer, UBP’nin yıllarca uyguladığı çözümsüzlük politikaları sayesinde bugün Rumların tek yanlı AB’ye girdiğini AB’de diğer ülkelerle eşit bir hakka ve söz söyleme hakkına sahibi olduğunu belirterek, Kıbrıs Türk halkının da AB’de Rumlar kadar eşit bir halk olarak yer almasını ve söz sahibi olmasının sağlamak hedefleri arasında olduğunu vurguladı.
AB’ye girebilmek için, Kıbrıs sorunun çözümleneceğini ve eşit taraf olarak Ada’da ve AB’de yer alınacağını ifade eden Başbakan Soyer, dünyanın şekillenmesinde sadece Rumların söz sahibi olmasına fırsat verilmeyeceğini vurguladı.
Kıbrıs sorununun biran evvel eşitlik temelinde çözüme kavuşturulması gerektiğini ve bu konuda başlattıkları mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Başbakan Soyer, yıllarca çözümsüzlük siyaseti yapanların bugün çözüm süreci çerçevesinde başlatılan görüşme sürecini desteklediğini söylediğini ancak bu desteği samimi bulmadıklarını söyledi.
Başbakan, Kıbrıs Türk halkının Rum halkı kadar eşit bir şekilde Avrupa Birliğinde yer alması, Avrupa Birliği organlarında söz sahibi olması için yılmadan mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.
Geleceğin kahvede oturarak belirlenemeyeceğini, geleceğin kurulmasında söz sahibi olunması için mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizen Başbakan Soyer, Kıbrıs Türk halkının, figüran değil dünya siyasetinde aktör yapılması için başlatılan mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Mülk sorununun aşılmasına dönük olarak Mal Tazmin komisyonu, takas tazminat ve kısmi iade konularında çalışmalar yaptıklarını ancak UBP’nin bunların yasal olmadığı gerekçesi ile Anayasa mahkemesine başvurduğunu anımsatan Başbakan Soyer, ancak sonuçta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Mal Tazmin Komisyonun kararlarını, hukuka uygun değer olarak kabul edilmeye başladığını söyledi
Başbakan, gerek ekonomik konuların gelişmesi, gerek Kıbrıs konusundaki atılımlar ve gerekse de demokratikleşme konusunda CTP-BG’nin çok ciddi mücadeleler verdiğini ifade ederek, geçmişte UBP’nin gerek çözümsüzlük politikaları gerekse de partizanca yaklaşımların unutulmaması için bunları anlattığını belirtti.
2004 yılından sonra ekonomide ciddi gelişmeler yaşandığını ancak geçmişten devraldıkları sorunlar, kuraklık ve global kriz nedeniyle sıkıntı yaşandığını ifade eden Başbakan Soyer, Güney Kıbrıs’a Avrupa Birliği’nin global krizden etkilenmemesi için 330 milyon euro yardım verdiğini ancak Kıbrıs Türklerinin çözümsüzlükten dolayı bunun dışında kaldığını kaydetti.
Başbakan, temel hedefin halkın alım gücünü koruyarak ve yatırımların devamını sağlayarak yaşanan ekonomik sıkıntıları aşmak olduğuna dikkati çekti.
“Biz ülkenin geleceğini düşünüyoruz nasıl ki dün tehditlere baskılara aldırmadan yarına yürüdük. Halkın kendi kendine yetmesi, kendi ayakları üzerinde durması için riskleri göze alarak mücadeleye devam edeceğiz” diyen Başbakan Soyer, CTP-BG’nin bugünün siyasi övgüleri ve alkışları ile yarını yok edecek hareketlerden her zaman kaçındığını söyledi ve yine yarına dair politikalar üretmeye devam edeceklerini vurguladı.
Gelen siyasetçilerin yolcu, halkın hancı olduğunu ifade eden Başbakan Soyer, halkın geleni misafir edip etmeme hakkına sahip olduğunu belirterek, yarına dair nasıl yürüneceğinin belirlenmesi için fikir verilmesi ve hamasete dayalı siyasetin artık yapılmaması gerektiğini söyledi.
Bazı siyasi partilerin politikalarını seçimden sonra açıklayacaklarını söylediğini anımsatan Başbakan, “UBP artık suyun akışını tersine çeviremez. Geriye doğru değil, ileriye doğru gidecek bu halk. Bu halk mücadele ederek bugünlere geldi. Artık el öperek iş halletme dönemi kapandı. Kıbrıs Türküne demokrasi ve özgür bir ortam geldi ve bu özgür ortam artarak devam edecek” dedi.
Başbakan, rozetine bakmadan sınav sistemi ile işe alımların bile bugün seçim malzemesi olarak kullanıldığına dikkati çekerek, yıllarca öteki kanatta yer aldığı için işe girmek isteyen insanların nasıl süründürüldüğünün hala unutulmadığına dikkati çekti.
Seçimlerde hedefin milletvekili sayısını 25’in üzerine çıkarmak olduğunu dile getiren Başbakan Soyer, bu hedefe hep birlikte yürüneceğini, bunun bir hayal olmadığını söyledi ve 19 Nisan’da ülkenin yeşile doğru ilerlemeye devam edeceklerini belirtti.