“Anayasa değişikliğinde koşulumuz 10. Madde’nin kaldırılmasıdır” diyen CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, partisinin başkanlık sistemine kesinlikle karşı olduğunu açıkladı.

 Anayasa konusunda geçtiğimiz haftalarda Parti Meclisi’nde tartışılmaya başlanan değişikliklerle ilgili ortaya net bir tavır koyan CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, önceliklerinin Anayasa’nın geçici 10. Madde’sinin kaldırılması olduğunu belirtti. Güvenlik güçlerinin sivil otoriteye bağlanmasını sağlayacak olan bu yasa iptali gerçekleşmezse CTP-BG çalışmalara katılmayacağını açıkladı.

SİM TV’de yayınlanan Aysu Basri Akter’in sunduğu ‘Gündemin Getirdikleri’ isimli programa katılan Akansoy, yeni anayasa kapsamında hükümet sistemi konusuna da değinerek başkanlık, yarı-başkanlık ve parlamenter sistemin fayda ve zararları üzerinde durdu.

 

PARLAMENTER SİSTEM KIBRISLI TÜRKLERİN ÇIKARINA DAHA UYGUN

“Anayasa değişiklikleri konusunda ciddi çalışmalarımız, dosyalarımız var. 10 gün önce Parti Meclisi’nde hükümet sistemi konusu tartışıldı. ‘Parlamenter sistem Kıbrıs Türk halkının çıkarına daha uygun bir yapıdır’ şeklinde bir görüş ortaya çıktı. Kendi siyasi irademizi bu yönde şekillendirdik. Kısa süre önce Meclis’te Anayasa Komisyonu kuruldu. Adım adım çalışmalar başlıyor. Anladığımız kadarıyla Meclis’teki tüm partiler ağırlıklı olarak parlamenter sistemden yana. Diğer sistemlere karşı da herhangi bir önyargımız yok. Hükümet sistemleri o ülkenin siyasi yapısı ile ilintilidir. Başkanlık sistemi çok başarılı bir sistem değil. Uygulanan ülkelerde otoriterleşmeye doğru gidildiğini gördük.”  

 

UBP DE İSTERSE 10. MADDE KALKAR!

“Anayasa değişikliği önemli bir konu. 3’te 2 çoğunluk gerekiyor. CTP-BG için atılması gereken ilk adım geçici 10. Madde’nin kaldırılmasıdır. İç güvenlik sivil otoriteye bağlanmalı aksi taktirde bu çalışmaların içinde yer almayacağız. Diğer siyasi partilerde de bu konuda olumlu bir tavır var. Değiştirilmesi için elimizden geleni yapacağız. UBP’nin bu maddenin değişmesi için olumlu oy kullanması gerekiyor ki başarılı olabilelim. Anayasa toplum sözleşmesidir, içine halkı katmazsanız bu iş olmaz. Halkın benimsediği, istediği sahip çıktığı bir anayasa yaratmalıyız. Vatandaşlar girişimci ve takip edici olmalı. Medya bu konuda daha aktif olmalı ve gerekirse tv kanalları ortak yayınlar yapıp halkı tartışmaların içine çekmeli.”

 

 

 

 

“CTP İHALECİ DEĞİL DEVRİMCİ BİR PARTİDİR”

Akansoy, CTP’nin devrimci değil ihaleci parti olduğunu söyleyenlere de ateş püskürdü. Bu tür iddiaları olanları gazetelerde yazı yazmak yerine mahkemelere başvurmaları konusunda uyaran Akansoy, “Yeter artık bıktık bu türküden. Bizi UBP ile aynı potaya koymak haksızlıktan başka bir şey olamaz” dedi. Akansoy, “Kıbrıs gazetesi yazarı Serhat İncirli’nin, CTP-BG hakkında delilleri varsa yargı yoluna başvurarak bu toplum için çok daha faydalı bir iş yapmış olur. İncirli’nin ihaleci parti demesi ve sürekli bu şekilde propaganda yapması kabul edilemez. Sürekli olarak ağır yıkıcı bir tavır sergilemek moda oldu. Bu insanlar kişisel hesaplarını CTP üzerinden sürdürmeyi artık bir kenara bırakmalı. CTP’nin veremeyeceği hesap yoktur. Bizleri UBP ile benzeştirmek ve tüm siyasileri aynıymış gibi göstermek umutsuzluğu daha da artıyor. Ülke yangın yerine döndü. UBP’nin yolsuzluklarının, usulsüzlüklerinin üzerine gidileceğine hala daha CTP’nin peşinde olmalarını psikolojik bir durum olarak görüyorum” dedi.

 

“STATÜKOYU ORTADAN KALDIRACAK DEVRİMCİ AŞAMA ÇÖZÜMDÜR”

Akansoy şöyle devam etti:

“Biz sistemin parçası değiliz, bu ülkedeki sistemin sahibi ve uygulayıcıları UBP’dir. Biz bu sistemi değiştirmek üzere kurulmuş bir partiyiz. Bu süreçte yeterince başarılı olunamamasını alıp da ‘siz de aynısınız, UBP de aynı’ demek çok büyük haksızlık. CTP olarak sistemi değiştirme projemizin öncelikli hedefi Kıbrıs sorunun çözümüdür. Kaderimiz en bütünlüklü biçimde sorunun çözümü ile değişir. Statükoyu ortadan kaldıracak devrimci aşama çözümdür. Ekonomik ve siyasi olarak düzenlemeler yapıp, dokunulmazlıkları kaldıracak tek parti biziz. Temiz toplum idealiyle iktidara talibiz.”

 

GÖRÜLEN KÖY KILAVUZ İSTEMEZ: TEK YOL ERKEN SEÇİM!

UBP’nin siyasi otorite boşluğu yarattığını belirten Akansoy, darmadağın bir ortamla karşı karşı karşıya olunduğunu kaydetti. Erken seçimin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Akansoy, “LTB ne ise ülke de bu durumdadır. Lefkoşalı LTB’den ne kadar memnunsa Kıbrıslı Türkler de UBP’den o kadar memnun. UBP kendi içinde de paramparça. Kendi aralarındaki çekişmelerden başka bir şeye konsantre olamıyorlar. UBP’nin icraatlarını Kıbrıs Türk halkı hak etmiyor. UBP ne yaparsa yapsın erken seçim olacaktır. Görülen köy kılavuz istemez” dedi.

 

CUMHURBAŞKANLIĞI’NDAKİ KRİZ

Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Kudret Özersay’ın görevinden istifa etmesiyle Cumhurbaşkanlığı’nda başlayan siyasi krize de değinen Akansoy, müzakere heyetinde Kıbrıs dosyasına bu denli hakim olan tek kişinin Özersay olduğunu söyledi. Akansoy, “Eroğlu konulara kısmen hakim, son iki yıldır taktiksel hatalar yapıldı. Daha önceleri kabul etmem denilen her şey iki yıl sonra kabul edildi. Bu anlaşılır değil. Çapraz oy konusunu da 2 yıl sonra kabul ettiler. Bunun gibi daha birçok örnek var.  Süreç ölmüştür” dedi.