Hükümetin hukuksuzlukta sınır tanımadığı, giriştiği her icraatında tekrar tekrar açığa çıkmaktadır. Ülkemizde alım garantili enerji üretimi yapan AKSA’nın ülkeye getirdiği yeni jeneratör ile bu hukuksuzluklara bir yenisi daha eklenmiş bulunmaktadır. Mevcut sözleşme uyarınca, altı kurulu üretim ünitesi ve iki de yedek ünite bulundurma hak ve sorumluluğu olan AKSA, Ticaret Dairesi onayı ile yeni bir jeneratörü geçtiğimiz Pazar günü “yatırım malı” statüsü ile ülkeye getirip Mağusa Limanı’na indirmiş bulunmaktadır. Tüm gerekli teçhizatı ile birlikte ülkeye sokulan bu jeneratörün, AKSA’nın Kalecik tesislerinde hazırlanan yeni platformda yerini alacağı ve yürürlükteki anlaşma hükümlerine aykırı olarak ilave bir üretim ünitesi olarak devreye alınacağı apaçık belli olmuştur.
Öncelikle not edilmelidir ki, Bakanlar Kurulu onayına tabi olan bu işlem hakkında herhangi bir karar yoktur. Nitekim Ticaret Dairesi izniyle ülkeye sokulan bu jeneratör, enerjiden de sorumlu bakan olan Sunat Atun’un sözlü müdahalesiyle ve “Ticaret Dairesi yanlış belge verdi” denilerek Mağusa Gümrüğü’nde bekletilmektedir. El-Sen’in Maliye Bakanı Serdar Denktaş ile yaptığı görüşmede de böylesi bir kararın alınmadığı beyan edilmiştir. Dahası, AKSA ile yapılmış olan sözleşme hükümlerine göre böylesi bir aracın ülkeye sokulması ancak mevcut jeneratörlerden birinin yerini alması kaydı ile mümkündür. Oysa tüm göstergeler bu jeneratörün, AKSA’nın dokuzuncu jeneratörü olarak ülkeye sokulduğunu göstermektedir. Bu noktada sorulması ve mutlaka yanıtlanması gereken sorular mevcuttur:
1-Ülkeye getirilen 17,5 Mw. gücündeki jeneratör için herhangi bir bakanlar kurulu kararı olmadığına göre, Mağusa Limanı’na tahliyesine neden izin verildi?
2- AKSA tarafından ülkeye getirilen jeneratör, enerji üretim sistemine dahil edilmek üzere mi, yoksa yedek güç olarak mı getirildi?
3-Bu jeneratörün gelişi mevcut sekiz jeneratörden birinin geri gidişi anlamına gelmekte midir?
4-Hükümetin, AKSA’nın tabi olduğu alım garantili sözleşmeyi değiştirerek alım miktarını artırma niyeti mi var?
Bu sorular, görmezden gelinecek ve yanıtsız bırakılacak sorular olarak değerlendirilemez. “Ben yaptım oldu” mantığı ile ülkede her alanda kaos yaratan hükümet, elektrik alanında da benzer bir tutum sergilemektedir. Kıb-Tek’in yatırım kapasitesini geliştirmek ve ülkede arz güvenliğini güvence altında tutmak yerine, oldubittilerle teslimiyet içinde olunması kabul edilemez. Yasa ve hukuk dışı tavırlar Partimiz tarafından asla hoş görülmedi, bundan böyle de görülmeyecektir.
Cumhuriyetçi Türk Partisi