CTP Lefkoşa’da: Ürettiklerimizi tüketmek için turizm sektörünün olanaklarından yararlanmalıyız

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman ve beraberindeki heyet, Lefkoşa bölgesindeki ziyaretler çerçevesinde dün Koop-Süt’ü ve Alayköy’deki garavolli üretim çiftliğini gezdi. Koop-Süt’ün üretim tesislerini inceleyen heyet, üretim ve pazarlama konusunda bilgi aldı. Erhürman’a ziyaretinde Lefkoşa milletvekilleri Doğuş Derya, Birikim Özgür, Özkan Yorgancıoğlu, Ahmet Gülle, Lefkoşa İlçe Başkanı Rifat Arşehit, Gazimağusa milletvekili Erkut Şahali, Girne milletvekili ve MYK üyesi Fazilet Özdenefe ve Lefkoşa İlçe Yönetim Kurulu üyeleri eşlik etti.

ERHÜRMAN: ÜRETTİKLERİMİZİ İÇERİDE YETERİNCE TÜKETEMİYORUZ
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman yaptığı ziyaretlerde üretimin ve pazarlamanın önemine değindi. Üretilen birçok ürünün ülke içerisinde tüketilmediğine dikkat çeken Erhürman, otellerin sadece yüzde 13 oranında yerli ürün kullandığını, bu yüzde 13’lük oranın da yüzde 8’ini et ithali yasak olduğu için et tüketiminin oluşturduğunu söyledi. Geriye yüzde 5’lik bir oran kaldığını dile getiren Erhürman, bunun da ülke içinde üretilen ürünlerin yeteri kadar tüketilmediğinin göstergesi olduğunu kaydetti.

“İHRACAT ÖNEMLİ AMA İÇ TÜKETİM POTANSİYELİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ”
Koop-Süt’ün ürettiği hellime de değinen Erhürman, ülkede üretilen hellimin yerli firmalarımızın adıyla değil başka firmaların adıyla özellikle Arap ülkelerine ihraç edildiğini, bu ihracat için de devletten navlun desteği verildiğini ancak içeride, özellikle turizm sektöründe hellimin sektörün potansiyeli oranında tüketilip tüketilmediğini iyice araştırmak ve bu potansiyeli doğru kullanmak gerektiğini, gerekirse navlun desteğinden daha az bir teşvikin içerideki otellere satış konusunda gündeme getirilebileceğini belirtti. Hellim konusunda ciddi bir mücadele verildiğini hatırlatan Erhürman “Hellim bizim için çok önemli. Üretimini ve pazarlamasını doğru planlamalı ve projelendirmeliyiz” dedi.

“KEÇİ SÜTÜ ÜRETİCİLERİ TEŞVİK EDİLMELİ”
Keçi sütü üreticilerinin ayrı bir yolla teşvik edilmeleri gerektiğinin de altını çizen Erhürman, şu şekilde konuştu: “Keçi sütü üreticilerinin kooperatifleşmeleri, kooperatifleşmelerinin teşvik edilmesi için ne yapabiliriz? Keçi sütü bizim için hem hellim hem de ürün çeşitliliğimizi artırmak açısından değerli. Ben bunu çok önemsiyorum. Çin’e portakal suyu ihraç etmeye hazırlandığınızı öğrendik. Son aldığımız bilgilere göre buradaki otellerde sadece yüzde 13 oranında yerli ürün kullanıyor. Bu yüzde 13’ün yüzde 8’ini de et tüketimi oluşturuyor. Geriye yüzde 5’lik bir oran kalıyor. Yani otellerin kullandığı yerli ürün oranı yüzde 5. Ben gittiğim otellerde hangi portakal suyunun kullanıldığına dikkat ediyorum; Kooperatif’in değil. Biz Çin’e portakal suyu satacağız ama bunu ülkemizde satamıyoruz. Çin’e ihracat yapmamız beni sevindiriyor ama neden kendi içimizde tüketemiyoruz? Hellimde de aynı şey var. Hellimin yüzde 40’ını ihraç ediyoruz ancak biz bu ürünü kendi ülkemizde yeteri kadar tüketseydik bu ihracat belki de maksimum yüzde 20 olabilirdi. Veya daha iyisi, daha fazla üretim yapmayı gündeme getirebilirdik. Bu konular üzerinde, ciddi, verilere dayalı çalışmalar yapmamız lazım”.

“GENÇ GİRİŞİMCİLERİMİZİN YARATICLIKLARI HEYECAN VERİCİ”
Beraberindeki heyetle Alayköy’de bir garavolli üretim tesisini de ziyaret eden Erhürman, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Ülkenin dört bir yanında üreticilere yaptığımız ziyaretlerde beni en fazla heyecanlandıran ve sevindiren konulardan biri de genç girişimcilerimizin cesaretleri ve yaratıcılıkları. Ülkemizde garavolli tüketimi ezelden beri biliniyor. Ancak bugün garavolli, doğru yöntemlerle üretildiği takdirde iyi gelir getiren bir ihraç ürünü olarak da değerlendirilebiliyor. Bu ürünün bazı Akdeniz ülkelerinde ciddi pazarı var. Ancak daha önce pek fazla denenmemiş bu işe girmek elbette cesaret ve yaratıcılık istiyor. Görüyorum ki genç girişimcilerimizde de bu var. Bu gerçekten sevindirici ve heyecan verici”.