CTP-BG Kadın Örgütü, 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar Günü nedeniyle Rum Yönetimi Hrisytofias’ı ziyaret ederek, birer kopyasını Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alexander Downer’e ilettikleri mektup verdi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Kadın Örgütü Genel Başkanı Sibel Sorakın, tüm tarafları Kıbrıs sorununun çözümü yönünde kararlı adımlar atmaya çağırarak, “çözüm bize şimdi lazım” dedi.

Sibel Sorakın başkanlığındaki CTP-BG Kadın Örgütü Yönetim Kurulu bugün saat 12.00’de Rum Yönetimi Dimitris Hristofias’ı ziyaret ederek dün, birer kopyasını Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alexander Downer’e ilettikleri mektup verdi.

Sorakın ziyarette yaptığı konuşmada, Kıbrıs’taki çözümsüzlükten özelde Kıbrıs Türk ve Rum kadınları genelde her iki toplumun büyük yaralar aldığını ifade ederek, sadece Kıbrıs’taki liderler değil, tüm tarafların çözüm yönünde adım atmalarının önemini vurguladı.

CTP-BG Kadın Örgütü heyetini çiçeklerle karşılayan Rum yönetimi Başkanı Dimitris Hristofias ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün bir mücadele günü olduğuna işaret etti ve “ortak vatanın işgal dahil tüm yabancı güçlerden arınması ve yeniden birleşmesi için her günün mücadele günü olması gerektiğini söyledi.

CTP-BG Kadın Örgütü heyetini kabulünde Kıbrıs’ın birleşmesi için verilen mücadelenin zor ve çetin koşullar altında sürdüğünü ifade ederek, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la sağladıkları yakınlaşma ve ilerlemenin Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’yla sağlanmadığından yakındı.  Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun olumsuz tavrı yanında Türkiye’den de başta Türkiye AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış olmak üzere gerek Kıbrıs Türk gerekse Kıbrıs Rum toplumunu aşağılayıcı beyanatlarıyla karşı karşıya bulunduklarını ifade eden Kıbrıslı Rum lider, “umarım, Türkiye de kısa zamanda kendi çıkarını da fark ederek izlediği yolu düzeltir, böylelikle hem bizlerin hem de Türkiye-AB ilişkilerinin önü açılır” diye konuştu.

2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la sürdürdükleri görüşmelerde, yönetim, özgürlükler, Türkiyeli kişilerin durumu, çapraz oy, dönüşümlü başkanlık konularında önemli ilerlemeler sağladıklarına işaret eden Hristofias, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun süreci çok gerilere çektiğini ifade etti.  Hristofias, “Örneğin Sayın Talat’la hava sahası konusunda neredeyse anlaşmışken, Sayın Eroğlu 2 ayrı hava sahasında ısrar ediyor” diye konuştu. Eroğlu’nun, Türkiye’den gelen herkesin yeni kurulacak ortaklık devletinin vatandaşı olmasında ısrarlı davrandığını da söyleyen Rum Yönetimi Başkanı, bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını kaydetti. Eroğlu ile kişisel bazda dostluk ilişkileri bulunmasına karşın politik anlamda büyük ayrılıkları olduğunu ve bunu Eroğlu’na da söylediğini ifade eden Hristofias, “Ona, seninle müzakere etmek, bir duvarı yumurta atarak yıkmaya benziyor. Yıkılabilseydi, birleşip milyonlarca yumurta atalım derdim” dediğini söyledi.

Hristofias, 2 bölgeli 2 toplumlu tek egemenlik ve tek halka dayalı bir federasyondaki ısrarı nedeniyle AKEL dışındaki diğer tüm partilerle çatışmak zorunda kaldığını da kaydederek, “geçmişte yaşananların en ağır faturasını sıradan insanlar ödedi. Bunun sorumluları emperyalizm, TMT ve EOKA B’dir. Ben cumhurbaşkanı olduğum ve müzakereci olarak masada oturduğum sürece federasyona ulaşılabilmesi için elimden geleni yapacağım” dedi.

SORAKIN: ÇÖZÜM İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRECEK

CTP-BG Kadın Örgütü Genel Başkanı Sibel Sorakın ise konuşmasında çözümün her iki toplumun da huzura kavuşması için kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Kendilerini kabul ettiği için Kıbrıslı Rum lidere teşekkür eden Sorakın, yıllar önce Amerika’daki emekçi kadınların başlattıkları mücadeleyi bugün Kıbrıs Türk ve Rum kadınların ileriye götürerek sürdürdüklerini söyledi. Gelişen değişen dünya şartlarında her ülkenin kendine özgü sorunları olduğuna işaret eden CTP-BG kadın Örgütü Genel Başkanı, “bizim ise en önemli sorunumuz, Kıbrıs’ta çözümsüzlük ortamının hala sürdürülmesidir. Ülkemize barış ve çözümün gelmesi için üzerimize düşen her görevi yerine getirmeye ve mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Sibel Sorakın, İçerisinde bulunulan dönemde görüşme sürecinin çıkmaza girişini üzüntü ile gözlemlediklerini ifade ettiği konuşmasında, özelde kadınlar, genelde ise Kıbrıs’taki tüm halklar olarak geçmişten bugünlere taşınan sorunların herkeste büyük yaralar açtığını vurguladı. Sorakın, bunun daha fazla sürmemesi için kararlı adımlar atılması gerektiğinin altını çizerek, tüm tarafları bu yönde davranmaya davet etti ve dün birer kopyasını Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’e ilettikleri mektubu okuduktan sonra takdim etti.

Dün ve bugün, hem Eroğlu, hem de Hristofias’tan Kıbrıs sorunu ile ilgili kendi bakış açılarını dinleme fırsatı bulduklarını ifade eden Sorakın, “bizim üzerinde durduğumuz nokta ise çıkmazdaki Kıbrıs sorununun çözümü için tüm tarafların hiçbir siyasi kaygı gözetmeden adım atmalarıdır. Geçmiş dönemde görüşmelerde yaşanan yakınlaşma, halkların da yakınlaşmasını beraberinde getirmişti. Ancak, üzülerek söylemek istiyoruz ki şimdi taraflar arasındaki uzaklaşma, iki tolumun da uzaklaşmasına neden oluyor” diyerek tüm ilgili tarafları özellikle kullandıkları ifadelerde daha seçici olmaya davet etti.

Konuşmasında Kıbrıs’ın tüm kadınlarına çözüm için verilen mücadeleyi daha da ileriye taşımaları için çağrı yapan CTP-BG Kadın Örgütü Genel Başkanı Sibel Sorakın, “Zaman akıp geçiyor. Liderler de bulundukları yerde geçicidirler. Önemli olan çözüm yönündeki fırsatları değerlendirmeleridir. Çözüm bize şimdi gerek” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Hristofias,  CTP-BG Kadın Örgütü’ne üzerinde hem barış hem de Kıbrıs’ın simgelerinden olan gümüşten yapılmış bir zeytin dalı armağan etti.

 

CTP Basın Bürosu