Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümeti züccaciye dükkanına girmiş bir file benzeterek, her yanı kırıp döktüğünü vurguladı.
Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Ana Muhalefet lideri Erhürman, Meclis toplantılarının her şey normalmiş gibi yapılması tavrından uzaklaşılması gerektiğini, çünkü bu kadar anormalliğin bu kadar kısa süre içerisinde yaşanmışlığının daha önce görülmediğini söyledi. Hükümetin önüne ne çıkarsa paldır küldür aşağı indirdiğini söyleyen Erhürman, “Burada dün bir danışma toplantısı yapıldı. Sonuç itibariyle UBP’nin talebiyle Başsavcılığa bir şeyler soracağız. UBP’nin Başsavcılığa sorulmasını istediği en önemli şey ne? Meclis Başkanlığı için aday gösterilen isime, 26 milletvekili birinci turda ret oyu kullanıyor. Bu durumda meclis adaylığı reddetmiş kabul ediliyor. Zaten bunun böyle kabul edileceği, seçimin yapıldığı günün sabahı yapılan danışma toplantısında da beyan ediliyor. Ama UBP’yi temsil eden arkadaşlar, ‘Böyle bir sorun olmaz’ diyerek, bu konuyu konuşmuyor. Meclis Başkanı da bunu birkaç kez tekrarlıyor. Ama UBP’liler bunu dikkate almıyor ve meclise geliyoruz, tam da söylenen senaryo yaşanıyor. 26 ret çıkıyor. Şimdi de Başsavcılığa ‘Bu adaylık reddedilmiş olur mu, yoksa ikinci turda geçerli mi?’ diye sorulması isteniyor. Meclis Başkanlığı illa iktidar partisinden çıkacak diye bir şey yoktur. Ama teamül budur. İktidar güvenoyu aldığına göre en fazla çoğunluğa sahip olduğu kabul edilir ve onlardan çıkacaktır. Onun içindir ki İç Tüzük böyle dememesine karşın yardımcının da ana muhalefetten çıkacağı söylenir. İkisi de bir partide toplanmasın diye İç Tüzük bunu söyler. Bu teamül nasıl uygulanır? İktidarda koalisyon varsa, ortaklar kendi aralarında anlaşır ve o adaya hükümet ortakları gider oy verir. Teamül budur. Yaşanan ise siyasi bir beceriksizlik, basiretsizliktir. Her şeyden önce koalisyon ortaklarıyla iletişim kurma becerisi gösterilmediği için ortaklar çok ilginç bir gerekçeyle, ‘Biz UBP’nin iç bütünlüğüne güvenmiyorduk. Biz oy verseydik 18-19 oy çıkacaktı. Biz vermedik diye bizi suçlayacaklardı’ dedi. Ben böyle bir şeyi hiç duymadım. Bu koordinasyon sağlanması konusundaki beceriksizliğe bir de parti içi koordinasyonsuzluk ekleniyor ve UBP adayı 13 kabul 26 ret alıyor” dedi.
“ADAYLA SORUN YOK, SORUN UBP İLE”
Meclis Başkanlığı için oy kullanılan pusulanın üzerinde ‘Kabul’, ‘Ret’ ve ‘Çekimser’ yazdığını söyleyen Erhürman, “Meclis 26 oyla ‘Ben bu adayı reddediyorum’ diyor. Adayın şahsından bağımsız konuşuyorum. Ben ret alan kişinin, adayın kendisi olduğunu düşünmüyorum. Ret alan UBP adayıdır. Bunu da şuradan anlıyorum, iki küçük koalisyon ortağı çıkıp diyor ki bu defa vereceğiz. Demek ki adayla sorunları yok. Sadece UBP’deki iç bütünlük ortaya çıksın diye vermiyorlar. Başsavcılık’tan görüş bekliyoruz. Beklediğimizde gelecek olan görüşün ne olmasını umut ediyor UBP yetkilileri? Şunu umut ediyorlar; Birinci, ikinci üçüncü dördüncü turda kaç oy alırsan al, başka aday olmadığı için illa ki seçilecek. Eğer bir aday birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci turda 47 ret bir kabul alırsa seçilir. Züccaciye dükkanına girip ortalığı dağıtan fil senaryosu işte budur. İçinizdeki sorunları bu Meclis’in demokrasisini darmadağın etmeye çalışırsanız bu camlar kırılır” dedi.
“DEMOKRASİYİ ALLEM GALLEM ETTİNİZ, SIRADA BURASI MI?”
Emlak Vergisi konusunda da açıklamalarda bulunan Erhürman, “Emlak Vergisi’ni yasa gücünde kararnameyle koyma aklını size kim verdi? Önünüze gelene imza mı atıyorsunuz? Hiç mi biri yok size baksın oralarda ve ‘nedir yaptığınız?’ desin? Önünüze gelen her şeyi imzalıyor musunuz? Ne yasa, ne İç Tüzük bıraktınız. Zaten demokrasiyi allem gallem ettiniz, şimdi geldiniz burayı da aynı hale getiriyorsunuz. Bir gerekçe bul tartışalım ama bunun gerekçesi yok. İnanılır gibi değilsiniz. Bununla bağlantılı olarak da KTMMOB’nin artık bu ülkenin bir kurumu olduğunu anlayın. Yasayla kurulmuştur, yetkileri yasayla verilmiştir. Bu yasayı da bu Meclis çıkarmıştır ve kendisine yetkiyi vermiştir. ‘Ortada proje yok, dahası iletişime bile geçilmedi bizimle’ diyor oda, sizde çıkıp diyorsunuz ki ‘Oda bize engel oldu’. Bırakın bu işleri” dedi.
“ASGARİ ÜCRET BELİRLENMESİ SİZİN İÇ SORUNLARINIZI MI BEKLEYECEK?”
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun bürokrat eksikliğinden dolayı toplanamadığını da söyleyen Erhürman, “Hükümetin küçük ortağının Genel Sekreteri çıkıyor ve diyor ki, ‘Bürokrat atanamamasının nedeni, hükümetin büyük ortağının iç sorunlarıdır’. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanmak için, sizin sorunlarınızın çözülmesini mi bekleyecek? Siz memleketi yönetmemiz lazım derken, tüm bunları yapıyorsunuz. Asgari ücret sizin için önemli değil. ‘Onun için bürokrat atamaya gerek yok’ anlayışındasınız. Bu anlayışlar hukuku, demokrasiyi allem gallem ediyor. Dönüyor ekonomiyi de allem gallem ediyor. Başbakan Yardımcısı defalarca ‘Piyasayı ucuzlatmamız lazım’ diyor. Sayın Başbakan ise çıkıp bu kürsüden ‘Biz Hayat Pahalılığı ödemek için zam yapmak zorundayız’ diyor. Piyasa bu zamlarla daha da pahalılaşıyor. ‘Olağandışı bir dönemde piyasayı ucuzlatacağız’ demiyor muydunuz? Diyordunuz” dedi.
“ÖZELDE ÇALIŞAN TEMASLILAR, KARANTİNA SÜRECİNDE ÖDENEMİYOR”
Tüp gaza yapılan indirimi de gündeme taşıyan Erhürman, “Tüp gaza yapılacak indirim bu dönemde kaç para yapılabilirdi? 5 TL’den daha fazla indirim yapılabileceği söyleniyor. Bu çalışmayı da Ekonomi Bakanlığı’ndan görmek isteriz” dedi. Temaslılar ile ilgili de konuşan Erhürman, “Temaslılar meselesinde çok ciddi sıkıntılar var. Buradan çok net bir önerim var. Özel sektörde çalışan işçiler, temaslı olarak karantinaya alındığı zaman ne iş yerinden, ne sigortadan ödeme alabiliyor. Karantina devletin zorunlu kıldığı bir şeydir ve bu zorunluluk ödeme yükümlülüğünü de getirir. Çünkü o işçiler karantinada kaldığı süre boyunca evine ekmek götüremiyor. Bu konuda yeni bir düzenleme yapılmalıdır. Bizim bu konuda size desteğimiz tamdır. Temaslılar arasında ayrım iddiaları da var. Bu da temaslı olan insanların karantinaya girmek isteklerini, olumsuz etkiliyor. Bunu da açıklığa kavuşturmaya ihtiyaç var” dedi.