CTP Gençlik, elektriğin neden özelleşmemesi gerektiğini anlatmak için panel düzenledi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Gençlik Örgütü geçtiğimiz akşam Gönyeli Belediyesi’nde “Enerjide Neden Özelleştirme Olmamalıdır?” konulu panel düzenleyerek, Türkiye’den de gelen elektrik uzmanlarıyla özelleştirmenin zararlarını ele aldı. Panele CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman, Lefkoşa milletvekili Birikim Özgür, Gençlik Örgütü ve Kadın Örgütü yöneticileriyle çok sayıda partili katıldı. Panelde Genel Sekreter Tufan Erhürman, Prof. Dr. Aziz Konukman, Doç. Dr. Erdal Güryay, Elektrik Mühendisi Musa Çeçen ve Elektrik Mühendisi Rifat Yalınç konuşma yaptı. Gençlik Örgütü’nün düzenlediği panel için Türkiye’den adamıza gelen Aziz Konukman ve Musa Çeçen, Türkiye’de elektriğin özel sektörün elinde olduğunu söyledi ve bu durumun halka yansıyan zararlarından bahsederek Kıbrıslı Türklerin elektriğin özelleştirilmesine karşı direnmesi gerektiğine vurgu yaptı.
ERHÜRMAN: İKTİDARDAYKEN DE KARŞIYDIK, MUHALEFETTEYKEN DE KARŞI OLACAĞIZ
Elektriğin özelleştirilmesinin zararlarının anlatıldığı panelde konuşma yapan Genel Sekreter Tufan Erhürman, CTP’nin hükümette olduğu dönemde de KIB-TEK’in özelleştirilmesine hep karşı çıktığını, muhalefette de bu tutumu sürdürmeye devam edeceklerinin altını çizdi. KKTC ile TC hükümetleri arasında imzalanan Mali Protokol anlaşmasında KIB-TEK’in özelleştirmesinin yer aldığına dikkat çeken Erhürman, protokolde elektrikle ilgili en çarpıcı unsurun KIB-TEK’in fonksiyonlara göre ayrıştırılması olduğunu ifade etti. Ayrıştırma meselesinin her zaman özelleştirmeden önce yürürlüğe giren bir durum olduğunu belirten Erhürman, protokolde “Haziran 2018’e kadar hizmet kalitesini yükseltilmesi amacıyla kamu-özel işbirliği çerçevesinde elektrik dağıtım sisteminin işletme hakkı devredilecektir” denildiğini, Türkiye’nin ise burada savunduğu noktanın hizmet kalitesini yükseltmek olduğunu söyledi. CTP’nin son hükümet döneminde bu ve buna benzer önerileri kesinlikle kabul etmeyeceğini TC’li yetkililere her fırsatta dile getirdiğini kaydeden Erhürman, “Politikalarımızı bilgi üzerine kurmak zorundayız. O bilgiler kullanılarak doğru politikalar üretilmelidir. Devamlılığı olan ve sonuç alınabilecek politikalara ihtiyacımız var. Bundan sonraki iktidar ve muhalefet anlayışımız bunun üzerinde yükselecektir” diye konuştu.
KONUKMAN: BİZİM YAPAMADIĞIMIZI YAPIP DİRENİŞ GÖSTERMELİSİNİZ!
Gençlik Örgütü’nün düzenlediği panele Türkiye’den konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Aziz Konukman, Kıbrıs Türk halkının özelleştirmeye karşı güçlü bir direniş göstermesi gerektiğini söyledi ve “Bizim başaramadığımızı başarıp Elektrik Kurumu’na sahip çıkmalısınız” dedi. Türkiye’deki mevcut AKP hükümetinin kamuya ait ne varsa talan ettiğini dile getiren Konukman, Kıbrıs’ın kuzeyinde de aynı yapılanmanın oluşması için birilerinin beklediğini ifade etti. Kamuya ait bir kurumda sorunların mutlaka olacağını kaydeden Konukman, “Ama bu sorunları çözmenin yolu özelleştirme değil, özerkleştirme olmalıdır. Bu şekilde uzun vadede çok iyi işler yapılır. Mevcut hükümet elektrik kurumunu yok etmek için fazladan istihdam yapabilir, bu konuda çok dikkatli olunmalıdır. Bu bir demokrasi mücadelesidir. Kıbrıs’ta özelleştirme dalga dalga yayılırsa, Türkiye’den gıpta ile baktığımız bu demokrasiniz yok olabilir” diye konuştu.
GÜRYAY: ANA FİKİR ÖZERKLEŞTİRME OLMALI
Doç. Dr. Erdal Güryay kamu kuruluşlarının doğru yönetilmesi halinde zarar etmeyeceğini tam aksine gelir elde edeceğini ve bunu da diğer kamu kuruluşlarının yararına kullanabileceğini ifade ederek, KIB-TEK’in bunu İsmet Akim’in Yönetim Kurulu başkanlığı döneminde yaşadığını söyledi. Akim’in göreve gelmeden önce Elektrik Kurumu’nun batma noktasına getirildiğini ancak son dönemde Akim sayesinde bu durumun tersine döndürülüp KIB-TEK’in düzlüğe çıkarıldığını söyledi. Bu tip kurumlarda ana fikrin özerkleştirme olması gerektiğine değinen Güryay, özerkleştirme kelimesine siyasilerin de dahil olduğunu ve kurumların siyasilerden arındırılması gerektiğini belirtti. Kıbrıs Türk halkı için KIB-TEK’in son kale olduğuna dikkat çeken Erdal Güryay, “KIB-TEK düşerse her yer düşer ve bunu bildikleri için de özelleştirmeyi KIB-TEK’ten başlatacaklar gibi görünüyor” dedi.
ÇEÇEN: BİRİLERİ KIBRIS’TAN ELİNİ ÇEKMEK İSTEMİYOR
Elektrik Mühendisi Musa Çeçen, Kıbrıs’ta çok ciddi sorunlar olduğunu ve birilerinin Kıbrıs’tan elini çekmek istemediğini söyledi. Bu kişilerin Kıbrıs halklarına sorunlarını çözme noktasında iradelerini kullanma fırsatı tanımadığını ifade eden Çeçen, bunu kınadığını belirtti. Özelleştirmenin arka planında neo liberalizmin olduğuna dikkat çeken Çeçen, her ülkede vatan, millet, bayrak kelimelerini ağzından düşürmeyenlerin kamunun öz varlıklarını peşkeş çeken kişiler olduğunu anlattı. Türkiye’de elektriğin özelleştirildiğini ve halkın buna çok büyük tepki gösterdiğini kaydeden Çeçen, halkın yaşadığı sorunların elektriği idare eden şirkete bildirilmesine rağmen zamanında çözülmediğini hatta şirket yöneticilerinin tüketicilerle kavga bile ettiğini ifade etti. Elektrik faturalarının bilinçli bir şekilde şirket tarafından son ödeme gününde dağıtıldığını dile getiren Çeçen, insanların da bu faturayı ödeyemediğini, ardından şirketin elektrikleri kestiğini ve yeniden bağlamak için açma kapama parası aldığını vurguladı.
YALINÇ: YÖNETİM ERKİ KAYBEDİLİR
Ülkemizin tanınmış elektrik mühendislerinden Rifat Yalınç panelde yaptığı konuşmasında özelleştirme olması halinde devletin yönetim erkini kaybedeceğini, kurumun özel sektörün yetkisine geçeceğini söyledi. KIB-TEK’in özelleştirilmesi halinde devletin fiyat önerme hakkını kaybedeceğini, elektrik fiyatlarında pahalılık görüleceğini, işsizliğe yol açabileceğini ve maaşları aşağıya çekip sendikasızlığa yol açacağını ifade etti. Elektrik tarifelerinin formüle edilmesi gerektiğine dikkat çeken Yalınç, bunu yapmaktaki amacın da özerkleştirmeye gidilmesi olduğunu vurguladı.