Ülkemizde meydana gelen son iş kazasında beşinci kattan düşerek yaşamını yitiren 26 yaşındaki Ahmet Karasu’nun ardından hükümetin hala daha iş sağlığı ve güvenliği adına tek bir adım atmaması dünya ortalamasının çok üzerinde olan ‘iş kazalarındaki ölüm hızı’ rekorunu ne yazık ki elimizde tutmamıza neden olmaktadır. Çalışma Bakanlığı’nın yeterince denetim yapmaması ve mevzuata uygun hareket etmemesi nedeniyle ülkemizdeki bu kazalar azalmadan devam etmektedir. Bu konuda sosyal paydaşlarla birlikte hareket edilmesi zaruridir. Önemli olan yaşamlar gittikten sonra değil kazalar olmadan önleyici tedbirleri alabilmektir. Bu çerçevede konunun acilen paydaşlarla ele alınıp, alternatif üretilmesi ve sonuca ulaştırılması gerekmektedir. Kazadan sonra sosyal haklar bakımından mağduriyetin giderilmesinin yanı sıra, iş kazalarının sonucu yaşamsal olduğu için kaza gerçekleşmeden önce sıkı denetimin sağlanması ve cezaların uygulanması şarttır.
Bu konuları Parti olarak defalarca Meclis’te dile getirdik, getirmeye de devam edeceğiz. Ülkemizde iş kazalarına bağlı olarak ölüm oranları dünya ortalamasının çok üstündedir. Olayı rakamlara indirgemek sorunu elbette çözmez ancak şuana kadar Bakanlığın ortaya koyduğu performans oldukça zayıftır. Kendilerini uyarmamıza rağmen iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili farkındalık yaratacak önlemler alınmamaktadır. İlgili Bakanın, “denetim yaparsak ülkedeki tüm inşaatları yarın itibari ile durdurmamız gerekiyor” demesi büyük bir gaflet olarak tarihteki yerini almıştır. Müfettiş ve denetçi sayısının artırılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, bakanlık olarak kendilerine vizyon ortaya konulması gerekmektedir. Şuan sadece ihbarlar değerlendirilmekte ve en ufak bir çalışma yapılmamaktadır.
CTP’nin hükümette olduğu dönemde İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın 44. Maddesi tahtında yapılan tüzüğe göre ortam sıcaklığına bağlı çalışma saatleri uygulanmıştır. İş Yasası’nın 36’ıncı maddesi 15 Mayıs – 30 Eylül tarihleri arasında 12.00-16.00 saatleri arasında belli bir süre için iş yerlerin kapalı bulundurulmasını da zorunlu kılmaktadır. Hükümeti bir an önce emekçi ve çalışanların 45 dereceleri bulan hava sıcaklığında çalıştırılmaması için gerekli önlemin alınması konusunda göreve davet ederiz. Böyle bir dönemde hem güçlü denetim yapılması hem de bu kararların alınıp hayata geçirilmesi insan yaşamına verilen değeri ortaya koyacaktır.
Cumhuriyetçi Türk Partisi