CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, Türkiye Cumhuriyeti AB Bakanı v e Başmüzakereci Egemen Bağış’ın yaptığı açıklamayla Kıbrıslı Türkler aşağılamasının kabul edilmez olduğunu vurguladı…

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler Genel Sekreteri Asım Akansoy Türkiye Cumhuriyeti AB Bakanı ve Başmüzakerecisi Egemen Bağış’ın kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’ye bağlanmasının seçenek olduğu sözlerine tepki gösteren CTP’ye yönelik sözleri konusunda yaptığı değerlendirmede, Bağış’ın açıklamasının asla kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Akansoy, “Nereden gelirse gelsin, Kıbrıslı Türklerin iradesine; herhangi bir partisine saldırı olursa sessiz kalmayacağımız açıktır. Ancak adres gösterirken UBP değil de sadece “Ankara” dersek yanlış yapmış oluruz. Eğer bizim seçilmiş insanlarımız bizi duvara vurdurmaya çalışıyorsa öncelikli adres orası olmalıdır. AKP ise bu tutumunu değiştirmediği sürece Kıbrıslı Türkleri kaybedecektir. Kıbrıslı Türkler bu denli hassasken AKP’nin bir bakanının böyle bir açıklama yapmasını, CTP’ye saldırmasını, aşağılayıcı açıklamasını kabul etmeyeceğiz. Kıbrıslı Türkler bunu hak etmiyor. Gerek ekonomik baskı gerekse siyasi üslupla halkımızı mutsuz moralsiz kılmayı gerektirecek açıklamaları gerektiği gibi cevaplandıracağız”  diye konuştu.

CTP MASKEYİ DÜŞÜRDÜ

CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, SİM TV’de bu sabah yayınlanan Radyo Gazetesi programında Kıbrıs sorununun gidişatı ve Bağış’ın gündeme damgasını vuran açıklamalarını değerlendirdi.

Cumhurbaşkanlığı ve UBP’nin Kıbrıs sorununa yaklaşımını değerlendiren Akansoy, “Büyük bir telaşla karşı karşıyayız. Gerek Cumhurbaşkanı Eroğlu ve saraydaki heyet, gerekse uzun süredir statükoyu sürdürmeye çalışan çevreler telaşlı. Çünkü CTP, müzakere sürecinin ne olduğunu toplumla açık paylaştı. Ortaya çıkan manzara, söylenenlerin aksine, sürdürülebilir olmayan akıldan uzak bir müzakere yöntemi. CTP maskeyi düşürdü, maskenin arkasındaki ayrılıkçı söylemle kendini ifade eden, çözüm istemeyen bir yüzle karşı karşıya kaldık. Bu sebepten bit tepkiyle karşı karşıyayız. Haleti ruhiye bundan kaynaklanıyor. Son bir hafta, on gündür CTP’ye gelen tepkilerin nedeni bu”  dedi.

CTP-BG’nin müzakere süreci ile ilgili bilgileri sadece BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’den “saraydan çıkan belgeler” olan görüşme tutanaklarından da izlediğinin altını çizen CTP-BG Genel Sekreteri, tutanaklar ve Downer’le yabancı diplomatların söylediklerinde paralellik olduğunu kaydederek, CTP’yi eleştirenlerin öncelikle yaptıkları işin ne olduğuna iyi bakıp sorumluluklarını bilmeleri gerektiğini vurguladı. “Sayın Talat’tan görüşmeleri devralıp sonra da istedikleri gibi top oynayacakları alan sanıyorlarsa, biz baştan uyarmıştık diyen Akansoy, CTP’nin tepkisini, korkmadan ve karalılıkla açık ve net şekilde koymaya devam edeceğini vurguladı.

BAĞIŞ’IN AÇIKLAMASINI ESEFLE KARŞILIYORUZ

Bağış’ın KKTC’nin Türkiye’ye bağlanmasını bir seçenek olarak göstermesi üzerine tepki gösteren CTP’yi ağır bir dille eleştirmesini de değerlendiren CTP-BG Genel Sekreteri, “CTP’yi kim olursa olsun, kimsenin bu şekilde nitelemesine izin veremeyiz. Kabul etmiyor, yadırgıyor esefle karşılıyoruz” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanının bu şekilde konuşmasının kendine yakışmadığını kaydeden Akansoy, şöyle konuştu:  Sayın Bağış’ın ifade ettiği kelimeler bizi bağlar ve yanıt veririz. Kıbrıslı Türkleri aşağılayarak, bu şekilde açıklama yapmasını kabul etmek mümkün değil.

Bizi en son suçlayacakları Rumculuktu. Bu 40 yıllık ucuz siyasettir. Londra’dan bakıp da böyle bir müdahalede bulunmak bizim iç huzurumuza da müdahaledir. Bağış’ı kınıyoruz, ama bunu gündeme getirmeye çalışan çeşitli aracıları da gözlemliyoruz. Sayın Turgay Avcı’nın bizim açıklamamıza tepkisi oldu, Türkiye, parti acentesi gibi davrandı. Oysa biz çok açık anlattık.

Eğer ‘gerekirse KKTC’yi TC’ye bağlarız’ desek süreci yönetemezsiniz. Biz Mal Tazmin Komisyonuyla irade beyan ettik. Hukuk yapısı olduğunu kabul ettirdik. Ama kalkıp da ‘KKTC’yi TC’ye bağlayacağım’ derseniz, sizi “işgalci” olarak tanımlamaya hazır rakiplerinize ciddi anlamda koz verirsiniz… Söylediği kabul edilmezdir”.

“EROĞLU’NUN ÇÖZÜM BEKLENTİSİ VE ÇÖZÜME İNANCI YOK”

Kıbrıs müzakerelerinde yaşanan tıkanıklıkları ve sürecin geldiği noktayı da değerlendiren Asım Akansoy, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun  görevi devraldığı günkü söylemiyle bugün geldiği nokta arasındaki derin uçuruma işaret ettikten sonra gelinen süreçte güneyden “federasyon değil, konfederal çerçeveye kayıyoruz. Eroğlu’yla bir yere varılmaz” şeklinde tepkiler gelmeye başladığına işaret ederek şöyle konuştu:

“Biz de inceleyince masadaki önerilerin çok yapıcı olmadığını saptadık” dedi. Görüşmelerde, yönetim ve güç paylaşımı, toprak ve mülkiyet ve vatandaşlık olmak üzere üç ana konuda açmaz olduğuna işaret eden CTP-BG Genel Sekreteri, “Tıkanmanın sebebi Kıbrıs Türk tarafının belli konularda belli tutum içine gelmiş olmalarıdır.

Çapraz oy, eşitliğinin tescilidir. Çapraz oy federasyonun olmazsa olmaz unsurlarındandır. Üstelik bu eşitlik sağlayan çapraz oy karşısında dönüşümlü başkanlık vardır” dedi.  

Akansoy, CTP-BG’nin eleştirileri Kıbrıs’ta barışın olmazsa olmaz olduğunu düşündüğü için yapmakta olduğunu kaydederek, CTP’nin, Annan Planı’na büyük bir oranla hayır dedikleri için 2004 sonrasında en büyük eleştiriyi Kıbrıslı Rumlara yaptığını hatırlattı. “CTP Kıbrıslı Rumların büyük bir oranla Annan planına hayır demesini unutmadı. Bizim Kıbrıslı Rumlara yönelik eleştirimiz yüksek tonda ve ağırdır. Dolaysıyla biz, kendi seçtiğimiz Cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu’nun doğru iş yapması gerektiğini düşündüğümüz için uyarıyoruz. Eğer Kıbrıs Türk halkını temsil ediyorsa, Kıbrıs Türk halkı geleceğinden endişe duyması gerekir. Aksi halde temsil ettiği makam giderek başka noktaya doru evrilebilir.

Oysa Sayın Eroğlu’nun çözüm beklentisi ve inancı yok. Bu nedenle önerilerin ne denli iş ola, özden yoksun olduğunu, çözüme yönelik stratejisi olmadığını gördükten sonra, uluslararası alanda suçlu sandalyesine oturtulma kaygısı olduğunu da sanmıyorum. Bir yandan masada sorun çözemeye çalışacak, diğer yandan dünyayı dolaşıp Rumların çözüm istemediğini söyleyip, ‘Tayvan modeli gibi çözümü gündemde’ diyeceksiniz. Böyle bir durumda Sayın Eroğlu’nun,  Kıbrıslı Türklerin cezalandırılması, dünyadan daha da soyutlanmasına, yönelik bir kaygı taşıyacağını sanmıyorum. Böyle bir inanca sahip değil”.

Bir izleyicinin “ipler Türkiye’nin elinde” iddiasını da yanıtlayan CTP-BG Genel Sekreteri, her şeyin siyah-beyaz olarak algılanmaması gerektiğini ifade ederek, “ülkeyi yönetmek istiyorsak, dikkatli bir siyasi tutumda olmalıyız” dedi. Nereden gelirse gelsin, Kıbrıslı Türklerin iradesine, herhangi bir partisine saldırı olursa sessiz kalmayacaklarının açık olduğunun altını çizen Akansoy, konular kendi özelinde değerlendirilmesi; irade ipotek altındaysa, geri alınması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Ancak adres gösterirken UBP değil de sadece “Ankara” dersek yanlış yapmış oluruz. Eğer bizim seçilmiş insanlarımız bizi duvara vurdurmaya çalışıyorsa öncelikli adres orası olmalıdır. AKP ise bu tutumunu değiştirmediği sürece Kıbrıslı Türkleri kaybedecektir. Kıbrıslı Türkler bu denli hassasken AKP’nin bir bakanının böyle bir açıklama yapmasını, CTP’ye saldırmasını, aşağılayıcı açıklamasını kabul etmeyeceğiz. Kıbrıslı Türkler bunu hak etmiyor. Gerek ekonomik baskı gerekse siyasi üslupla halkımızı mutsuz moralsiz kılmayı gerektirecek açıklamaları gerektiği gibi cevaplandıracağız”.

TATAR’IN BAKANLIĞINDAN UTANÇ DUYUYORUM

CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, son olarak Maliye Bakanı Ersin Tatar’ın bir Türkiye gazetesine verdiği demeçte Kıbrıslı Türk kadınları “Bizimkiler evde oturup iş bekliyor. Evlere temizliğe giden gündelikçi kadınlar Türkiye’den geliyor” şeklinde suçlamasına ise, “Tatar’ın, üstelik de 8 Mart haftasında, bir Türkiye gazetesine kadınlarımızı şikayet etmesinden de kendisinin bakanlığından da utanç duyuyorum bir bakanın kendi insanını bir başka ülkeye şikâyet etmesi kadar utanç verici bir durum olamaz” sözleriyle tepki gösterdi. Akansoy Tatar’ın açıklamalarıyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“İşte tam da bu nedenlerden, UBP ve sarayın bu işi yapamadığını söylüyoruz, çünkü kendi insanlarını aşağılıyor, göz ardı ediyor. Bunun cevabını bu ülkenin kadınlarının vermesi gerekiyor. Bu ülkede Sayın Tatar’a kimin bakanı olduğu hatırlatılmalı. Sadece saray değil, UBP ipleri tümüyle elden kaçırdı. Yükselen tansiyon nedeniyle daha da gerginlik yaşanacak. Dışarıdan yapılana tepki koyuyoruz ama Tatar’ın açıklaması hiç kabul edilemez.

Biz sonuna kadar mücadelemizi sürdürecek, geri durmayacağız.

Türkiye ile ilişkiler konusunda hükümetin rolü çok öneli ama UBP katkı alma adına ilişkileri darmadağın eti. KKTC insanının karakterini, meziyetlerini şikâyet konusu yapıyor. CTP,  bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yoluna kararlılıkla devam edecek. Kıbrıs Türklerini bu denli pervasızca duvara vurmaya çalışan bu tür yaklaşımları cevapsız bırakmayacağımızı, daha da etkin muhalefetle yola devam edeceğimizi vurguluyoruz”.

CTP-BG’nin başlattığı,  “umurunda mı” kampanyasına da işaret eden Akansoy, ne Cumhurbaşkanı Eroğlu, ne de UBP’nin Kıbrıs Türk halkının içine sürükledikleri çıkmazın umurunda olmadıklarını kaydederek, “Ama bizim umurumuzda, biz halkın partisiyiz” diye konuştu.

Sözlerinin sonunda Egemen Bağış’ın Kıbrıs Türk halkına özür borcu olduğunu yineleyen,  Akansoy, “Türkiye’nin siyasi kırılma noktasında, eski milliyetçi resmi söylemine geri döndü. Bir adım önde politikası da bitti.

Ancak biz TC dayatmalarla pozisyon alacak parti değiliz. Çözüm irademizi Türkiye’ye yeniden hatırlatmak gerekirse hatırlatacağız”  dedi.

 

 

CTP Basın Bürosu