CTP Kadın Örgütü’nün 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne yönelik yaptığı açıklama şu şekilde:
2022 Dünya Çevre Günü Kampanyası #TekBirDünya #OnlyOneEarth sloganı ile, gezegenimizi kutlamak, korumak ve yeniden düzenlemek için, küresel ölçekte dönüştürücü eylem çağrısında bulunuyor. Çevre üzerine ilk uluslararası toplantı olarak kabul edilen 1972 Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı’ndan bu yana 50 yıl geçti. İlk başlarda sadece insanın çevre ile olan ilişkisine odaklanan mücadele, artık daha geniş bir boyuta vardı. Bugüne gelindiğinde, yeryüzünde yaşayan tüm canlıların yaşam alanlarının birbiri ile bağlantılı olduğu anlayışı hakim.
Tüketimin yarattığı yıkıma karşı örgütlenen harekette, daha kapsayıcı bir kavram olan ekoloji tercih edilmekte. Bu çerçevede, var olan sorunların temelinde; kirlilik yanında, kontrolsüz büyümeye dayalı yürütülen neo-liberal politikalar temelinde gerçekleşen betonlaşma ve doğanın dengesini bozan icraatları da dikkate almak gerekiyor. Ayrıca içinde yaşadığımız ataerkil sistemde, insanlarla doğa arasında dengeli bir ilişki içinde olmayı tercih etmek yerine, denetleme ve hükmetme arzusu egemen. Bu da beraberinde tüketim ve yok oluşu getiriyor.
Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşanan ekolojik sorunlara bakıldığında; dağların oyulduğu taş ocakları problemlerinden, anayasa gereği halkın malı sayılan sahillerimizin hukuka aykırı bir şekilde peşkeş çekilmesine, insan eylemleri sonucu kirletilen denizlerin hem insan sağlığını etkilemesi hem de oralarda yaşayan canlıların yok olmasına, ormanlık arazilerin özel kişi veya şirketlere devredilmesine, yerel su kaynaklarımızın işbirliği anlaşmaları maskesi altında elden çıkarılmasına ve daha birçok alanda yaşanan ihlallere yönelik tespitler yapmamız mümkün. Ülkede yürütülen tarım politikaları ve yerel tohum kullanımı uygulamalarının da ekolojik denge ile alakası var. Ne yazık ki bu alanlarda da olumlu bir adım atıldığını görmüyoruz.
Tüm bunların aksine, çözüm üretilmesi gerekirken, 2022 Yılı İktisadi ve İş Birliği Anlaşması ve gayrı meşru / atanmış UBP – YDP – DP Bakanlar Kurulunca alınan hukuka aykırı kararlar ışığında, tüm doğal değerlerimizin pervasızca tüketilmesinin amaçlandığını ve bu alanlardaki yetkilerin devredileceğini görüyoruz.
Son olarak Akdeniz’deki doğal gaz meselesinin çözümüne yönelik yapılan tartışmaların, hemen hemen hiçbirinin ekolojik dengeyi gözeten bir yerden yürütülmediğini söyleyebiliriz. Bu alanda atılacak adımların, barışı ve yaşamı gözeten bir yerden şekillendirilmesinin önemi çok açık. CTP Kadın Örgütü olarak, çizilen milli sınırlara rağmen hepimizi kucaklayan yerküreyi koruyarak, onunla birlikte var olma mücadelesini dünden daha güçlü bir şekilde büyüteceğiz. Ekofeminist Vandana Shiva’nın da dediği gibi: “Doğanın ekonomisinde birim, para değil yaşamdır”. Yaşama sahip çıkacağız!
Cumhuriyetçi Türk Partisi Kadın Örgütü
5.6. 2022