CTP Girne’de: Genç girişimciler büyük umut veriyor

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) bölgelere yönelik ziyaretlerini Girne’nin güneyinde sürdürdü. Genel Başkan Tufan Erhürman ve beraberindeki heyet, Taşkent Doğa Parkı’ndan başladığı geziye, Seren Yoğurtları ve Pınarbaşı Çınar Gazinosu ve Fırını’nı ziyaret ederek devam etti. Erhürman’a, milletvekilleri Fazilet Özdenefe, Erkut Şahali ve Ömer Kalyoncu ile Girne İlçe Başkanı Mehmet Kale Kişi, Kadın Örgütü Başkanı Çelen Özkaynak ve Girne İlçe Yönetim Kurulu ve Gençlik Örgütü üyeleri eşlik etti.

ERHÜRMAN: BU PROJE HER TÜRLÜ TAKDİRİN ÖTESİNDE
Taşkent’te Hayvan Rehabilitasyon Merkezi’ni ve Doğa Parkı’nı ziyaret eden Erhürman, Hayvan Rehabilitasyon Merkezi’nde gördüklerinin her türlü takdirin ötesinde olduğunu, böyle bir girişimi yapan Kemal Basat ile aynı halka mensup olmaktan gurur duyduğunu söyledi. Basat’ın ekibiyle birlikte yaptıklarının dünyayı bilen, vizyon sahibi, yaratıcı ve cesur genç girişimcilerin şu anki sınırlı olanaklarla dahi ne büyük işler başarabileceğini açıkça gösterdiğini belirten Erhürman, “bu ekip hepimize ‘biz yapabiliriz’ mesajı veriyor. Her Kıbrıslı Türkün burada yapılanlardan mutlaka haberdar olması ve bu mesajı alması gerekir” dedi. Yaralandıkları ve zarar gördükleri için buraya getirilen hayvanların, hiçbir maddi karşılık beklenmeksizin uzmanlar eşliğinde rehabilite edildikten sonra, uygun duruma gelmeleri halinde doğaya bırakılmalarının bu ülkeye, bu halka ve doğaya yönelik müthiş bir hizmet olduğunu söyleyen Erhürman, “en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş, çalışılmış ve geleceğe ışık tutacak müthiş bir projeyle karşı karşıyayız. Genç uzmanlarımız burada el ele verdiler büyük bir iş başarıyorlar. Ülkenin benim bildiğim tek zooloğu burada. Vahşi yaşam biyoloğu var. Veterinerler ve işlerini zevkle yapan, bu bölgeden istihdam edilmiş emekçiler var. Tam bir takım ruhuyla ve işlerini büyük bir zevkle yaptıklarını görüyorum. Burada onlarla birlikte olmak benim için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı” dedi.
Hayvan Rehabilitasyon Merkezi’nden sonra beraberindeki heyetle Doğa Parkı’nı da ziyaret eden Erhürman, burada özellikle engelliler konusunda gösterilen özenin son derece dikkat çekici olduğunu, ülkemizdeki tüm engellilerin buradaki olanaklardan mutlaka yararlandırılması gerektiğini söyledi. Park’ın bitişiğinde yer alan 11’inci yüzyıldan kalma Ortodoks manastırının Basat ve ekibi tarafından temizlenmiş olmasının da son derece sevindirici olduğunu söyleyen Erhürman, bu manastırın Bellapais’teki manastır gibi oda müziği konserlerine ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmaya son derece uygun, çok güzel bir yapı olduğunu, uygun bir biçimde restore edilmesi durumunda hem bu çok önemli yapının korunacağını hem de bölgenin turizmden gelir elde etmeye başlaması açısından etkili olacağını söyledi.

BASAT: YAKIN COĞRAFYADA BÖYLE BİR MERKEZ YOK
Taşkent Doğa Parkı Hayvan Rehabilitasyon Merkezi kurucusu Kemal Basat, Merkez’de toplam 27 adet rehabilitasyon kafesi olduğunu, hayvanların bu kafeslerde tedavi edildikten sonra aşamalı rehabilitasyonlarının yapıldığını ve iyi duruma gelenlerin doğaya bırakıldığını belirtti. “Bazı hayvanlarımız maalesef doğada yaşayamayacak durumda. Bu durumdaki hayvanları, ilerleyen zamanlarda inşa edeceğimiz yaban hayat barınağımızda yaşatacağız” diyen Basat, veteriner, zoolog ve vahşi yaşam biyoloğunun da bulunduğu 25 kişilik bir ekiple bu işleri başardıklarını belirtti. Veterinerlerden ve hayvan hastanelerinden de destek aldıklarını belirten Basat, Uluslararası Vahşi Yaşam Konseyi’ne de üye olduklarını kaydetti. “Bu coğrafyada, İsrail’i, Türkiye’yi ve Güney’i gezdik, inceledik; böyle bir rehabilitasyon merkezi yok” diyen Basat, adanın her yerinden aranıp yaralı hayvan ihbarlarının yapıldığı ‘1190’ numaralı ihbar hattının da aktif şekilde kullanıldığını, Avcılar Birliği ile de işbirliği içinde olduklarını ifade etti.

ÜLKEYE YASA DIŞI HAYVAN GETİRİYORLAR
Parkın bir bölümünde, evcil hayvan olarak alınan, daha sonra bakılamayıp buraya bırakılan sincap, çeşitli kuşlar, yılan, geyik gibi hayvanlar bulunduğunu, bunların birçoğunun yasal olmayan yollardan adaya getirildiğini kaydeden Basat, timsah, boa ve piton yılanı gibi çok fazla türün adada bulunduğunu belirtti. Basat, “Bu hayvanlar üremese bile en az 50 sene yaşayabilen hayvanlar. Bunlar yasa dışı getirildikleri için kayıtları da olmuyor. Bu hayvanların doğaya bırakılması an meselesidir. Örneğin biz en istilacı türlerden olarak bilinen bir çift rakun tespit ettik ve rakunları himayemize aldık” dedi. Taşkent Doğa Parkı Piknik alanı hakkında da bilgi veren Basat, hizmet felsefelerinin Kıbrıs’ta örnek bir piknik alanı yaratmak olduğunu belirtti. Toplam 30 dönümlük alanda, 200 masalık piknik alanı olduğunu, 3 ayrı çocuk parkı, engelliler için özel park ve masalar bulunduğunu, zeminin tekerlekli sandalyeye uygun hale getirildiğini ve alanda acil müdahale için yangın birimi kurduklarını belirtti.