Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, uzun vadeli kalkınma planlarının iktidara gelmeleri halinde hayata geçeceğini, bu planların da nüfus ve vatandaşlık politikalarını da kapsayacak şekilde hazırlanacağını ifade etti. Erhürman, bu sabah beraberindeki heyetle önce Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu’nu (Türk-Sen), ardından da Kooperatif Görevlileri Sendikası’nı (Koop-Sen) ziyaret etti. Erhürman’a ziyaretlerinde Genel Sekreter Erdoğan Sorakın da eşlik etti. Geçtiğimiz ay Cenevre’de gerçekleştirilen gayrı resmi 5 + BM toplantısından önce ve sonra yaşananlar hakkında bilgi veren Tufan Erhürman, CTP’nin uzun vadeli kalkınma planlarını da sendikalarla paylaştı.
“MÜZAKERELERİ ÇÖZÜMSÜZLÜK ÇÖZÜMDÜR NOKTASINA GETİRMEK İSTİYORLAR”
Sözlerine Cenevre’de gerçekleştirilen Kıbrıs toplantısıyla başlayan CTP lideri Tufan Erhürman, mevcut Kıbrıs Türk liderliğinin Anastasiadis’i 2017’de Crans Montana’da gerçekleştirilen zirvede siyasi eşitliği kabul etmemesinden dolayı köşeye sıkıştırmak yerine ortaya sunduğu tezlerle elini daha fazla rahatlattığını açıkladı. Tatar’ın sunduğu önerilerden haberdar olmadıklarını, önerileri basından öğrendiklerini dile getiren Erhürman, bu önerilerden ilk maddenin “iki tarafın uluslararası statülerinin eşitlenmesi” olduğunu, bunun da kabul edilmeyeceğinin bile bile masaya sunulduğunu ve ‘çözümsüzlük çözümdür’ politikasının yaratıldığını kaydetti. Kıbrıslı Türklerin 2004’teki referandumun ardından çözüm isteyen taraf olarak yüzde yüz tatmin etmese de Yeşil Hat Tüzüğü’nde, Mali Yardım Tüzüğü’nde, AKPA’da, İslam Konferansı’nda elde ettiği kazanımları kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını belirten Erhürman, CTP olarak buna izin vermelerinin mümkün olmadığını vurguladı.
“VATANDAŞLIK VE NÜFUS AÇISINDAN ÖNGÖRÜLÜ OLMAK GEREKİYOR”
Uzun vadeli kalkınma planlarından da bahseden ana muhalefet CTP lideri Tufan Erhürman, iktidara gelmeleri halinde muhalefetteki partiler ve paydaşlarla da görüşüp bu planları hayata geçirmek istediklerini, bunun Meclis’ten nitelikli çoğunlukla geçmesi halinde de kalkınma planlarının devlet politikası haline geleceğini söyledi. Plansızlığın ülkeye çok şey kaybettireceğinin altını çizen Erhürman, ülke için önemli bir unsur olan vatandaşlıklarla ilgili de açıklama yaptı. Ülkede nüfus politikasının olması gerektiğine değinen Erhürman, “Bu ülke 5 yıl içerisinde vatandaşlık açısından da, ülkedeki nüfus açısından da neyi öngörüyor? Bunu bilmemiz lazım. Öngörü olmadığı sürece kaç tane hastaneye, kaç tane okula, kaç tane doktora ihtiyacınız olacağını bilemezsiniz. 5 yıllık kalkınma planında ‘Biz 5 sene sonraki nüfusumuzu hem vatandaş açısından hem de ülkede bulunan insan açısından öngörmek durumundayız” dedi.
BIÇAKLI: “TÜRK-SEN, KIBRIS’TA FEDERASYONDAN YANADIR”
Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı, Kıbrıs’ta federal bir çözümden yana olduklarını, özellikle 1988’den sonra bu pozisyonlarının net bir şekilde ortada durduğunu, bu konuda genel kurul kararları bulunduğunu açıkladı. Barış ve emekten yana bir sendika olduklarını dile getiren Bıçaklı, Kıbrıs konusundaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirtti. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ülkeye yapılan müdahalelerden sonra oluşturulmak istenen yapının net olarak görüldüğünü kaydeden Bıçaklı, “Cenevre’ye giderken sonucun ne olacağını herkes biliyordu. Şu anda ülkeyi yönettiğini iddia eden mekanizma aslında kendi istediğine ulaşmıştır. Oturup seyretmemek lazımdır, artık bilecek insanlar ki, toplumun sorunlarına her birey sahip çıkmazsa, var olamayacağımızı bilmesi lazım” ifadelerini kullandı.
GÜRÖZ: HÜKÜMETİN VERDİĞİ ZARAR PANDEMİDEN 2 KAT FAZLA
Koop-Sen Başkanı Mehmet ali Güröz de, ülkede pandemiden dolayı ciddi ekonomik kriz yaşandığını ancak, UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti’nin politikalarının ekonomiye pandemiden iki kat fazla zarar verdiğini ifade etti. Bu konuda birlikte mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizen Güröz, “Siyasi açıdan baktığımızda gerçekten Kıbrıslı Türkler hiç bu kadar onursuz, gurursuz ve bu kadar aşağılanmış bir pozisyonda olmadı” dedi. Bu konuda sendikalara, sivil toplum örgütlerine ve siyasi partilere büyük görevler düştüğünü belirten Güröz, “Özellikle de CTP ana muhalefet partisi olması nedeniyle ona daha büyük görev düşmektedir ve öncülük yapması gerekmektedir” dedi. Kooperatifçilik konusuna da değinen Güröz, “Kooperatifler konusunda bağımsız özerk yapılar olması gerekirken 2019’dan bu yana yapılan hükümet değişiklikleri, özellikle mukayyidin fevri davranması kooperatiflere büyük zarar vermektedir. Bizim bu konudaki önerimiz kooperatiflerin toplumda söz sahibi olmasıdır. Bu konuda mücadele vermekteyiz” ifadelerini kullandı.