Ülkemizde on yıllardır yasalara uygun biçimde ikamet ediyor olmasına karşın yurttaş yapılmayan Türkiye kökenli insanlar dururken, on yedi aylık iktidar süresinde yüzlerce kişiye, yasalara aykırı biçimde, herhangi bir gerekçe göstermeksizin Bakanlar Kurulu kararıyla istisnai yurttaşlık dağıtan hükümetin başbakanı nihayet konuştu ve bu zihniyetin yıllardır sürdürdüğü kara propagandayı tam da kendisinden ve temsil ettiği zihniyetten beklendiği gibi bir kez daha ortaya serdi.
Daha önce de açıkladığımız gibi, ana muhalefet partisi olarak kendilerine defalarca “İçişleri Bakanlığı tarafından verilen vatandaşlıkları en uzun süre burada bulunan insanlardan başlayarak eşitlik ve adalet ilkesine göre, istisnai yurttaşlıkları ise gerekçeli ve yasaya uygun olarak verin” çağrısı yapmamıza karşın, bu çağrılara kulaklarını tıkayıp, kişisel, partisel ve maddi çıkarlara dair söylentilerin yayılmasını sağlayacak şekilde “ben dilediğim kişiyi yurttaş yaparım, dilediğimi yapmam” anlayışıyla hareket eden başbakan, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu savunmasının imkansızlığını nihayet fark ettiği için ezberindeki savunma stratejisini en pervasız biçimde uygulamaya koydu.
Başbakana göre, yurttaşlıkla ilgili eleştirileri yapanlar, “Rum politikalarına hizmet” etmekteymiş. Kıbrıs Türk halkının on yıllardır dinlemek zorunda bırakıldığı ve dinlemekten bıkıp usandığı “hain” ve “Rumcu” edebiyatı böylece bir kez daha devreye sokuldu. Bir de “içimizdekilerin nasıl bir ruh haliyle bunu yaptığını anlamış değilim” diyor başbakan. Aslında mesele, hukuka aykırı işlemler yapıldığının, yolsuzlukların ve adaletsizliklerin gündeme geldiğini gören başbakanın suçluluk duygusuyla içine girdiği ruh halidir. Ne zaman hukuksuzlukları ve yolsuzlukları ortaya çıksa, bunları gündeme getirenleri “hain”, “Rumcu” ilan etmek kendilerinin en iyi bildiği şeydir. Başbakan, halkı bölmeyi, sinir uçlarıyla oynamayı ve toplumun geniş kesimlerini hain ilan etmeyi göze alacak kadar kendinden geçmiştir.
Halkımız ve CTP, yapılan hukuksuzlukların ve yolsuzlukların üzerinin milliyetçilik sosuyla ve “hain edebiyatı” ile örtülmesine asla izin vermeyecektir. Nerede doğmuş, hangi etnik kökene, dine, mezhebe mensup olursa olsun tüm KKTC yurttaşlarının ortak menfaati, bu ülkede yurttaşlıkla ilgili olanlar dahil tüm işlemlerin hukuka uygun biçimde yapılmasıdır ve CTP bu ortak menfaatin gerçekleşmesi için dün olduğunu gibi bugün de, yarın da üzerine düşeni yapmaya devam edecektir.
Tufan Erhürman
CTP Genel Başkanı