Gençler haklarını bu panelde konuştu

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gençlik Örgütü, gençlerin haklarını tartışmak amacıyla panel düzenledi. CTP’nin 46’ıncı kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen, “Gençlik Hakları Forumu” dün Gönyeli Belediyesi’nin konferans salonunda düzenlendi. Konferansta, CTP Gençlik Örgütü Başkanı Şehan Tomgüsehan’ın açılış konuşmasının ardından, Ergenlik Dönemi Psikiyatrisi Uzmanı Ayşe Zeki, Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel ve Eğitim Bilimleri Uzmanı Salih Sarpten birer sunum gerçekleştirerek uzman oldukları alanlarda gençlerin hakları konusunda bilgi verdi. Sunumların ardından panele katılan gençler, konuşmacılara sorular sordu.

TOMGÜSEHAN: HERKESİN GENÇLERE KULAK VERMESİ GEREKİR
Gençlik Örgütü Başkanı Şehan Tomgüsehan, gençlerin sahip oldukları hakların herkes tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Gençlerin ne tür isteklere sahip olduğunun hemen her kesim tarafından dillendirildiğini ancak bir tek gençlerin bu konuda konuşturulmadığını ifade eden Tomgüsehan, gençlerin kendilerinden büyük insanların kurguladıkları bir hayatı yaşamaya zorlandıklarını söyledi. Tomgüsehan, dünyadaki gelişmelerin gençlerin söz hakkı olmazsa ya o değişimin değişim olamayacağını ya da gerçekleşmeyeceğini gösterdiğini vurguladı. Geçtiğimiz ay yaşanan üzücü trafik kazasının ardından gençlerin sokağa inip duygu ve düşüncelerini ifade ettiklerini hatırlatan Tomgüsehan, “gençlerin söylediklerine herkesin kulak vermesi gerekmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

SARPTEN: “GENÇLERLE İLGİLİ OLAYLAR ÖTELENİYOR”
Eğitim Bilimleri Uzmanı Salih Sarpten ise genç olabilmenin direkt olarak yaşla bir ilgisi olamayacağını, gençlerin tüm toplumlar için en önemli zenginliklerden birisi olduğunu ifade etti. Kalkınmakta olan ülkelerin genç nüfuslara bu gözle baktıklarını dile getiren Sarpten, genç haklarının erozyona uğrayan unsurlarından bir tanesinin de gençlerle ilgili olayların ötelenmesi olduğunu vurguladı. Gençlik teriminin sürekli aktif ve dinamik olmak anlamına geldiğinin altını çizen Sarpten, bu yaş grubunun kandırılmaya karşı en az tahammülü olan yaş grubu olduğuna vurgu yaptı. Yakın geçmişte gençlerin sokağa inip eylem yapmalarının en önemli sebeplerinden bir tanesinin de bu olduğunu kaydeden Sarpten, gençliğin sanılanın aksine ne istediğini bilmesinin işin en heyecan verici kısmı olduğunu söyledi. Sarpten konuşmasının ardından gençlerin eğitim hakları konusunda ve ülkedeki eğitim sisteminin gençler üzerindeki etkisini anlatan bir sunum yaptı.

BAŞEL: “ÜLKEMİZDE GENÇLİK POLİTİKASI YOK”
Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel konuşmasında ülkemizde gençlik politikası olmadığını söyledi. “Çocuklar ve gençler geleceğimizdir” sözünün artık metalaşmış bir laf olduğunu dile getiren Başel, bir çocuğun 18 yaşından küçükken yurttaş olarak anılabilmesi için bir olayın faili veya mağduru olması gerektiğini ifade etti ve sistemi eleştirdi. Ülkedeki cinsel suçlarla ilgili olarak 16 ve 18 yaş sınırları arasında gri bir çizgi bulunduğunu ancak kimsenin bu çizgiyi ayırt edemediğini aktaran Başel, son dönemde yaşanan üzücü trafik kazası hakkında da konuştu. Kazadan sonra gençlerin eylem yaptığını ve bu eylemin Başbakanlık önünde gerçekleştirildiğini anımsatan Başel, eylemin ilk gününde gençlerin acılarını ve duygularını aktardıklarını ve her şeyin normal ilerlediğini ancak ertesi güne geçildiği zaman sendika temsilcilerinin eyleme katılıp gençlerin elinden mikrofonu aldıklarını kaydetti. Yaşanan bu manzaranın ardından eylem alanını terk ettiğini aktaran Başel, devletin eğitimine devam eden öğrencilere part-time iş imkanı sunabilmesi gerektiğinin de altını çizdi. Başel konuşmasının ardından hazırladığı sunuma geçti. Sunumda gençlerin yaşam hakları, sağlıklı gelişme hakları, inanç, ifade özgürlüğü ve katılım hakkı ile istihdam haklarından söz edildi.

ZEKİ: “GENÇLER YOK SAYILMA DUYGUSU YAŞIYOR”
Ergenlik Dönemi Psikiyatrisi Uzmanı Ayşe Zeki de konuşmasında gençlerin toplum tarafından yok sayıldığını belirtti. Kıbrıs Türk gençliği adına atılmış en önemli adımlardan bir tanesinin 5 tane ergen psikiyatristi yetiştirmek olduğunu dile getiren Zeki, görev yaptıkları hastanede başhekimin psikiyatristleri sayarken ergenlik dönemi psikiyatristlerini yok saydığını ve gençlerin aynı sendromu yaşadıklarını, onların da toplumda yok sayıldıklarını vurguladı. Gençliğin yaratıcılığın ve umudun çok yapıcı bir dönemi olduğunu kaydeden Zeki, yok sayılma duygusunun hem çocukların hem de gençlerin bolca yaşadığı bir duygu olduğuna değindi. Ergenlik dönemi psikiyatristleri olarak gençlere yönelik yaptıkları yatırımın belki politikacılar tarafından dikkate alınmadığını vurgulayan Zeki, “Bunun etkileri 30-40 yıl sonra görülecek. Politikacılar günü kurtarma peşinde koşuyor. Soyut kavramlarla ilgili akıl yormuyoruz. Geleceği şekillendirmek bu ülkede çok büyük bir dert olarak görünmüyor” dedi. Gençlerin yapmak istedikleri şeylerin büyükleri tarafından hep tehlike olarak görüldüğünü kaydeden Zeki, bu sebeple gençlerin görmezden gelindiğini ifade etti.