Cumhuriyetçi Türk Partisi, bugün saat 15.00’da Çözüm ve Barış Platformu yetkililerini Genel Merkez’de kabul etti.
Cumhuriyetçi Türk Partisi, Kıbrıs’ta federal çözümü savunan örgütlerin kısa süre önce oluşturduğu Çözüm ve Barış Platformu heyetini kabul etti. Genel Başkan Mehmet Ali Talat, CTP’nin en önemli sorununun Kıbrıs Sorunu olduğunu dile getirdi. Çözüm ve Barış Platformu’nun yaptığı ziyarette Genel Başkan Mehmet Ali Talat, Genel Sekreter Tufan Erhürman, MYK üyeleri Erdoğan Sorakın ve Ahmet Barçın yer alırken, Platform’dan Hasan Sarpten, Kani Kanol ve Fatoş Anter yer aldı. CTP Genel Merkezi’ndeki görüşme yaklaşık bir saat sürdü.
TALAT: “TARTIŞILMAZ BİR ŞEKİLDE DESTEKLİYORUZ”
Kabulde konuşan Genel Başkan Mehmet Ali Talat, CTP olarak Çözüm ve Barış Platformu’nun oluşumunu tartışılmaz bir şekilde desteklediklerini, platformun kurulumunda geç bile kalındığını ifade etti. CTP’ye göre en önemli sorununun Kıbrıs Sorunu olduğunu da vurgulayan Talat, tıpkı 2004 yılında olduğu gibi sendikaların da sivil toplum örgütleriyle birlikte sürece dahil olması ve Kıbrıs Sorununun tüm taleplerin en önüne konması gerektiğini belirtti. Kıbrıs Sorununun çözümü için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizen Talat, sivil toplumun bir oluşum altında bir araya gelmesinin çözüm güçleri için çok büyük bir avantaj sağlayacağına vurgu yaptı. Talat, Çözüm ve Barış Platformu’nun CTP’den herhangi bir talebi olması durumunda sonuna kadar yardıım edeceklerini de sözlerine ekledi.
SARPTEN: “CTP ÇÖZÜMÜN EN ÖNEMLİ GÜÇLERİNDEN BİRİSİ”
Çözüm ve Barış Platformu Sözcüsü Hasan Sarpten, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin çözümün en önemli güçlerinden birisi olduğunu vurgulayarak başladığı konuşmasında kuzeyde bulunan çözüm güçlerini bir araya toplamak istediklerine değindi. Kıbrıs Sorununun çözümünde yeniden hızlanan bir periyot olduğunun altını çizen Sarpten, New York’ta gerçekleştirilen zirvenin ardından siyasi partilerle bir araya gelip sivil toplumun hareketlenebilmesi için bu oluşumu kurduklarını ifade etti. Kıbrıs’ın kuzeyinde çözüm karşıtı güçlerin hükümetle bir olup uzun süredir “hayır” kampanyası yaptıklarını dile getiren Sarpten, Kıbrıs’ın iki tarafından da referandumda “evet” oyu çıkması için örgütlerle çalışma yaptıklarını söyledi.