Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümetteki uyumsuzlukların ayyuka çıkmasıyla birlikte Başbakan’ın 2021 yılının Ocak ayı için erken seçimi işaret ettiğini ve hükümetin artık ruhen bittiğini, yok hükmünde olduğunu söyledi.
Erhürman “Bir başbakan erken seçimden bahsediyorsa o hükümet bitti demektir. Hükümetin başındaki birisi istikrarsızlığın bu kadar net olarak yaşandığı bir dönemde, önüne 6-7 ay sonrası için erken seçim koyarsa bitti bu iş demektir” dedi.
CTP lideri Erhürman Haber Kıbrıs’ta Ali Baturay’ın hazırlayıp sunduğu Markaj programına katılarak gündeme dair açıklamalarda bulundu.
“DÜŞMEMİŞ HÜKÜMET VARKEN YENİ MODEL KONUŞMAM”
Ersin Tatar’ın erken seçimden söz etmesini değerlendiren Erhürman, kendisinin Başbakan olduğu 4’lü koalisyon döneminde üçüncü aydan başlayarak ‘hükümet düşecek’ söylentileri yayıldığını anımsattı. Kriz ortamlarında istikrara ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Tufan Erhürman, Başbakan’ın erken seçim tarihi vererek ülkeyi seçim sathına sürüklediğini belirtti. Bir soru üzerine Erhürman “Hükümet devam ederken benim başka bir formülü görüşmem doğru değildir. Düşmemiş bir hükümetin üzerinden yeni hükümet konuşmak memlekete zarar verir. Başbakanın ağzından erken seçim lafı çıktığı anda ruhen hükümet bitmiştir. Bu hükümet yok hükmündedir. Buna rağmen devam edeceklerse buyursunlar etsinler” şeklinde konuştu.
“PANDEMİ SÜRECİ BAHANE EDİLDİ”
Hükümetin 15 aydır görevde olmasına rağmen imar planıyla ilgili herhangi bir girişimde bulunmadığına dikkati çeken Erhürman, pandemi sürecinin bahane edildiğini, 13 ayda hayata geçirilemeyen bir planın bir ayda yürürlüğe konamayacağını belirtti. İçişleri Bakanı’nın bu imar planının hayata geçmesini istediğini ancak Başbakan’ın bunu imzalamayacağını anladığını ve süresiz bir emirname yayıldığını dile getiren Erhürman, daha sonra ise Başbakanlıktan yapılan açıklamada bunun ‘sehven’ yayımlandığını anımsattı.
“ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK ORTADAN KALKTI”
İmar planında yaşanan kaosun inşaat sektörüyle birlikte şehir plancılarını darmadağın ettiğini ifade eden Ana muhalefet CTP lideri Tufan Erhürman, ülkede öngörülebilirliğin tamamen ortadan kaldırıldığını vurguladı. Hükümetin bir buçuk seneye yakındır üzerinde çalışma süresi dolmuş bir imar planıyla ilgili iki kez kaos yarattığını dile getiren Erhürman, bu hükümetin sürdürülebilir olmadığını belirtti. Erhürman, turizm sektörünü ayağa kaldırmanın ve işsizliğin nasıl azaltılmasının düşünülmesi gereken bir ortamda göstere göstere krizin geldiğini ve ülkenin kaosa sürüklendiğini kaydetti.
“İMZAYI ATIYORLAR, UYGULAMIYORLAR”
Erhürman sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Pandemi hastanesi derken uzay üssü kuracaklarını sandılar. Herhangi bir hastaneyi pandemi hizmeti verecek noktaya getirin dedik, anlatamadık. Bu hükümet tarihin en talihli hükümetiydi. Pandemi sürecinde elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalıştık. İç borçlanmaya gidin dedik hiçbir önerimiz dikkate alınmadı. Hükümet programına imar planını imzalayacağız diye madde koydular ama iş imzaya gelince icraat yok. Türkiye ile imzalanan ekonomik programlara da imza atıyorlar ama uygulama yok.”
“OKUL KAPTANLIĞI SEÇİMİNE DÖNDÜRDÜLER”
Vakıflar İdaresi’nde yaşanan sınav konusunu da değerlendiren CTP Genel Başkanı Erhürman, “435 kişiyi sınava çağırdılar, Anayasa ve Evkaf Mevzuatı çalışın dediler, sonra da o insanlara mülakatta hal hatır sorup gönderdiler. Sonra da 18 kişiyi işe aldılar. Geriye kalan 400 kişi ne olacak?” diye sordu.
Bunların ‘ülkede yönetsel bir sefaletin yaşandığını gösterdiğine’ işaret eden Erhürman, “Ülke şu an saldım çayıra, mevlam kayıra yöntemiyle yönetiliyor. Allah yardım ederse, şansımız yaver giderse sorun yok. Sağlık çalışanlarımız uğraşsın diyorlar. Onlar uyumadan çalışırlarsa bu krizden çıkacağız. Bu işi okul kaptanlık seçimlerine döndürdüler” ifadesini kullandı.
“BİRBİRLERİNDEN HABERSİZLER”
Tufan Erhüaman programda ‘jet krizi’ne de değindi ve görüntülerin nasıl silindiğini öğrenmek istediklerini söyledi. Polisin ara raporunun hukuka aykırılıkları gösterdiğini, gümrüğün haberdar olduğu ancak gümrük memuru bulunmadığının rapora yansıdığını ifade eden Erhürman gümrüksüz girişin hukuksuzluk olduğunu vurguladı.
Erhürman, Söz konusu uçağın gelmesine dair Bakanlar Kurulu kararı olup olmadığı konusunda Ulaştırma Bakanı’nın başka, Başbakan Yardımcısı’nın başka açıklama yaptığını da kaydetti.
“GAİLENİZ BU MEMLEKET OLMALIYDI”
“Biz sokaktaki halk için endişeleniyoruz. İnsanlar işsiz kalırken, maaşlar yarı yarıya düşerken, çarşılarda esnaf sinek avlarken, burada hükümet bir imar planını halledemeyip sanki karşılarına ilk kez çıkmış gibi davranıyorlar” diyen Erhürman, UBP Genel Sekreteri Hamza Ersan Saner’in ‘planın eksik olduğunu söylemesine de tepki gösterdi, “Bunca zamandır ne yaptınız o zaman? Derdiniz gaileniz bu memleket olmalıydı” dedi.
“SEKİZ KEZ KARAR DEĞİŞTİRİLDİ”
Pandemi hastanesi konusunda da hükümetin kararsızlığını eleştiren Ehrürman, “Sekiz defa karar değiştirildi. Ülke tarihinde böyle bir şey görülmedi. Herkes bunları normalleştirmeye çalışıyor. Bunları normalleştirdiğiniz zaman bunların tekrarlanmasına da çanak tuttuğunuzun farkında mısınız?” diye sordu.
“SÖYLEDİKLERİMİZİ YAPTILAR, SONRA ‘BU BİZİM BAŞARIMIZ’ DEDİLER”
Erhürman pandemi sürecinde hükümetin zorda kalan kesimlere de adil davranmadığını, yardım eli uzatmadığını söyledi. “Üçüncü ülke yurttaşlarına, turizm çalışanlarına, 1500 TL vermeyeceklerdi. Ülkede okuyan üçüncü ülke vatandaşı öğrencilerin dönüp yüzlerine bakmadılar” diyen Erhürman ana muhalefet olarak bunları yaptırana kadar çok uğraştıklarını, şimdiyse hükümetin bunları kendi başarılarıymış gibi lanse etmeye çalıştığını belirtti.
“ÜZÜNTÜLÜYÜM, KAYGILIYIM…”
Virüsle ilgili sürecin kötü yönetildiğini anlatan CTP Genel Başkanı sözlerini şöyle tamamladı:
“Daha vakalar bitmeden önce yeni normale hazırlanın dedik. Turist ve öğrenciyi buraya nasıl çağıracağız? İnsanlar önlemler nedir diye bakarlar. Buraya geldiklerinde doğru dürüst hizmet alıp almayacaklarına bakarlar. Herkes sanıyor ki ana muhalefet olarak çok mutluyuz ama öyle değil. Çok üzüntülüyüm çok kaygılıyım. Çünkü yaşananlar benim bu hayattaki en büyük idealim olan bu halkın kendi ayakları üstünde durmasını engelliyor. Bunları yaptıkça benim inşaatçım, turizmcim, işçim kaybediyor. Onlar kaybettikçe Kıbrıs Türk halkı kaybediyor. Bafra’daki oteller Mart 2021’e kadar kapalı kalacaklarını söylüyorlar. Yazık… Kaygı duyuyorum endişe duyuyorum. Çünkü bu ülkenin gailesini çekiyorum.”