CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, UBP Hükümetinin , ‘geliyorum’ diye bağıran sorunlar karşısında tedbir almaz ve sorunların birikmesine göz yumarken, ortaya çıkan olumsuzlukların sorumluluğunu başkalarına yıkmaya çalıştığını vurguladı
Kıbrıs sorununa bir çözüm bulma adına 2’nci Greentree zirvesinin yapılacağı bu günlerde, beklide dikkatleri başka alanlara çekme adına Ulusal Birlik Partisi aldığı kararlarla her geçen gün ülkemizi daha büyük kaoslara sürüklüyor; ülkemizi yönetmeyi halka rağmen ve halkımızın beklentilerini gözetmeden yapmayı bir maharet sayıyor.
Başbakan ve her Bakan aynı konuda farklı açıklamalar yapıyor. Hatta bazı UBP milletvekilleri bile Ulusal Birlik Partisi Hükümetinin yaptıklarından rahatsızlık duyduklarını ifade ediyor.
Aynı hükümet, ‘geliyorum’ diye bağıran sorunlar karşısında tedbir almaz ve sorunların birikmesine göz yumarken, ortaya çıkan olumsuzlukların sorumluluğunu başkalarına yıkmaya çalışıyor. Ulusal Birlik Partisi ülkeyi yönetemediği, sorunları çözemediği ve aldığı kararları halkımıza açıklama cesaretini gösteremediğinden, KKTC’nin ekonomik seyrini ve bunda sonraki aşamaları, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs işlerinden sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay anlatıyor.
El-Sen, çok uzun bir zamandan beridir Elektrik Kurumunun daha verimli bir yapıya kavuşturulması için özerkleştirilmesini, siyasetin El-Sen’in yönetiminden elini çekmesini öneriyor ve bunlar gözetilmeden özelleştirme yasasının meclise sevk edilmesi durumunda Genel Greve gideceğini söylüyor. Hükümeti temsil eden Başbakan ve Bakanlar ise Elektrik Kurumunun zarar ettiğini söyler ve tedbir alınması gerektiğini ifade ederken diğer taraftan da elliye yakın partiliyi işe almak adına girişim yapıyor. Aynı Başbakan ve bakanlar tedbir derken kimisi Elektrik kurumunun tümden özelleştirilmesinden, kimisi yalnızca tahsilâtın özelleştirilmesinden, kimisi ise iletimin ve tahsilâtın özelleştirilmesinden dem vuruyor. Bu karmaşa Hükümet’e olan güvensizliği bir o kadar daha artırıyor.
Meclis’e sevk edilen özelleştirme yasa tasarısının 25. maddesinde ise işsiz kalacak insanlardan bahsediliyor. İşsiz kalacak insanlar için iş ayarlanacağı ifade edilse bile süresi ve koşulları belli olmadığından sûreten yasaya konmuş ifadeler olarak kendini gösteriyor.
Oysa özelleştirme konusunda çok hassas olan Avrupa birliği bile elektrik konusunda rekabet koşullarını kaldırmayacak kadar küçük ölçekli üretimi olan ülkelerde (Malta ve Güney Kıbrıs’ta) özel tekel yaratmak yerine elektrik üretimin devlet elinde kalmasını ekonomik akla daha uygun bulup komisyon kararı ile bunu onaylıyor.
Bütün bu yaşanan deneyimler ve UBP hükümetinin yanlış kararları nedeni ile Kıbrıs Türk Hava Yolları çalışanlarının bir buçuk yıldır çektiği çileler ortada iken insanlarımızı yeniden sokağa atacak kararlar üretmenin mantığını bu hükümet halkımız açıklamak zorundadır.
UBP hükümetinin aldığı akıl dışı kararlar ile ülkemizin dört bir yanı yangın yerine dönmüştür. Elektrik zammı nedeni ile üretici kesimler kan ağlamaktadır. Sigorta primlerine getirilen artışlar esnafı nefes alamaz duruma düşürmüştür. Müteahhitlerimiz ve ticaret kesimlerimiz haksız rekabet nedeni ile zor günler yaşamaktadır. Bütün bu gelişmeler dikte alındığında önümüzdeki günlerin çok daha zorlu günler olacağı apaçık ortadadır.
Bütün bu koşullar altında Ulusal birlik partisi yaşadığımız sorunlara paydaşlarının görüşlerini de alıp değerlendirip ülkeyi yöneteceğine ben yaptım olur mantığı ile hareket etmekte ve halkımızı kendi polisi ile karşı karşıya getirmektedir.
Bizler Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler olarak bütün bu sorunların ortaya çıkması ve yaşanmasına neden olan Ulusal Birlik Partisine şu çağrıyı yapmak istiyoruz.
Ülkemiz Başta Kıbrıs sorunu olmak üzere bütün kesimleri ile zor günlerden geçiyor. Özelleştirme yasası ve buna bağlı olarak yaşanan EL-SEN grevi ve arkasından gelmesi muhtemel diğer toplumsal kesim eylemleri ile de bu zorlukların artması kuvvetle muhtemeldir.
Bu nedenle
UBP Hükümeti Özelleştirme yasasını yeniden tartışmak için geri çekmelidir.
Elektrik Kurumu ve zaten İlk iki yılda rekabete hazırlanıp iki yıl sonra rekabet koşullarına açılacak olan telefon dairesi vb. Kurumların bu yasa kapsamı dışında olduğunu içeren yeni bir yasa tasarısını meclise erken bir zamanda sunmalıdır.
Ve bu kurumların verimli çalışmasını sağlamak adına siyasetin, bu kurumlardan elini çektiğini gösteren ve tamamen özerk bir yapı ile yönetilmelerini öngören yeni bir yasa tasarısını meclise sevk etmelidir. Bunu yapmadığı sürece yaşanacak olumsuzluklardan Ulusal Birlik Partisi Sorumlu olacaktır.
Partimiz CTP-BG, Ulusal Birlik Partisinin ülkemizi kaosa, halkımızı da birbirine düşmen kamplara sürüklemesine asla müsaade etmeyecek, bunu başarmak için de bütün gücü ile mücadele edecektir.
Özkan Yorgancıoğlu
CTP-BG Genel Başkanı