CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Dr. Sibel Siber, göç ve göçmenliği yaşayan bir halk olduğumuzu, yakın tarihimizde birçok sıkıntılar, acılar ve göçler yaşandığını, bunu engellemenin yolunun hak ve adalet duygusunun tesisi ile devlete olan güvenin artmasına önem verilmesi olduğunu söyledi. Siber, “Sistemi yaratanlar onu düzeltemez” dedi.
Hafta sonu seçim gezilerine ağırlık veren Siber, Maraş bölgesini ziyaret ederek bölge halkıyla buluştu. Siber sohbetlerinde bazılarımızın Güney’den bazılarımızın Türkiye’den gelip bu topraklara yerleşerek aidiyet kurduğunu ancak geçen kırk yılda toplum olarak istediğimiz yere varamadığımızı bunun da bizi mutsuz ettiğini söyledi. Siber, bunun temelini iki büyük sorunun oluşturduğunu söyleyerek geçen bunca yıla rağmen hala kurumsallaşamamış olmamızı ve yarım asırlık Kıbrıs sorununu buna örnek gösterdi. Bu iki sorunun göç tehdidini daha çok hayatımıza soktuğunu, özellikle hak ve adalet duygusu zedelenen gençlerimizin göç ettiğini söyledi. Siber, “İki genç sınava girer, biri kazanır biri kaybeder. Kaybeden kazananın hakkıyla kazandığına inanmazsa, güvenmezse ülkesini terk eder” dedi. Anneler babalar olarak, evlatlarımızın yurt dışında hayat kurmalarından üzüntü duyduklarını belirten Siber, göç olgusunu önlemek için önce hak ve adalet duygusuna, devlete olan güvenin artmasına önem vermemiz gerektiğini söyledi. Siber, “Cumhurbaşkanlığına bağlı Kamu Hizmeti Komisyonu yıllarca partizanca uygulamalar yaparak devlete olan güveni sarstı. Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı ve üyelerinin cumhurbaşkanlığı sürecinde de taraf olduklarını görüyorum. Bu doğru bir anlayış değil. ‘Böyle gelmiş ama böyle gitmez’ demenin yolu değişim için kararlı olmaktan geçiyor” dedi.
GELEN AYNI GİDEN AYNI PSİKOLOJİSİNDEN KURTULMALIYIZ
“Biz değişim diyoruz çünkü değişimle, halkımızın yaşam kalitesinin daha iyiye ve daha güzele gideceğini biliyoruz” diyen Siber, cumhurbaşkanlığı seçiminin çok önemli olduğunu, sistemsizliği düzeltecek olanın bunu yaratanlar değil sistemden şikayetçi olanlar olduğunu söyledi. En üst makamlardaki kişilerin güven veren, tüm halkı kucaklayan, sorumluluk sahibi, halk için orada olduğunun bilinciyle çalışan kimseler olması gerektiği üzerinde duran Siber, halkın güven duyabilmesi için herkese kucak açan bir siyasetin önemine değindi. “Gelen aynı giden aynı, psikolojisinden sıyrılmamız gerekiyor” diyen Siber, başbakanlık dönemini örnek göstererek, o kısa dönemde de en çok hak, adalet ve güven duygusunu yeniden tesis etmek için çalıştıklarını söyledi.
MÜZAKERE SÜRECİNDE ORTAK AKIL
Cumhurbaşkanı adayı Dr. Sibel Siber, müzakere sürecinin uluslararası ilişkiler konusunda uzman öğretim üyeleri, diplomatlar, Kıbrıs müzakere sürecinde aktif çalışmış kişilerden oluşacak ekiplerle birlikte ortak akıl ile yönetileceğini söyledi. Kıbrıs sorununda, halkın menfaatlerinin ön planda tutulacağı, mevcut yaşam kalitesinin daha ileriye götürüleceği bir çözümün hedeflendiğini ifade eden Siber, çocuklarımızın, sanatçılarımızın, sporcularımızın kendi kimlikleriyle uluslararası toplumun bir parçası olmalarının en doğal insan hakkı olduğunu ve bunu görmeyi arzu ettiklerini belirtti.
FAHRİ ELÇİLERİMİZ GÖREVE HAZIR
Kıbrıs Türk Halkı’nın da bu nedenle her zaman çözüm iradesinin güçlü olduğunu belirten Siber, uluslararası alanda daha etkin diplomasi yürütebilmek ve Kıbrıslı Türklerin sesini duyurabilmek için yurt dışında etkin görevlerde bulunan insanlarımızdan katkı almamız gerektiğini söyledi. Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yurt dışında yaşayan ve etkin görevlerde bulunan insanlarımızın listesini temin ettiklerini ifade eden Siber, insan kaynakları açısından ne kadar zengin olduğumuzu bir kez daha gördüğünü söyledi. Siber, “Bu insanlarımızın her biri bizim tezlerimizi anlatan birer fahri elçimiz olmaya aday” dedi.
