CTP Esentepe’de: Bu yükü sırtımızdan atacağız. Çalışırız, yaparız!

CTP ilçelere başlattığı ziyaretler kapsamında dün akşam Esentepe’de, “Son Siyasal Gelişmeler”le ilgili halka açık bir toplantı düzenledi. Genel Başkan Tufan Erhürman’ın konuşmacı olduğu ve çok sayıda Esentepelinin katıldığı toplantıda, CTP milletvekilleri, MYK üyeleri ve Girne İYK üyeleri de hazır bulundu. Erhürman’ın konuşmasından önce Girne İlçe Başkanı Mehmet Kale Kişi ve Esentepe Belediye Başkanı Cemal Erdoğan da kısa birer konuşma yaparak katılımcıları selamladı. Konuşmasında hükümetin 16 aylık icraatlarını, hukuksuzlukları, kamu yararına aykırılıkları, yolsuzlukları anlatan Erhürman, “hep söylüyoruz. Bu hükümet miadını çoktan doldurdu. Ama daha da önemlisi varlığımızı tehdit eden bu zihniyetin, onun kurduğu sistemin ve bu sistemin ürettiği kültürün de miadını doldurmuş olmasıdır. Bu hükümet de, bu zihniyet de, bu sistem de, onun kültürü de Kıbrıs Türk halkının sırtında ağır bir yüktür. Kıbrıs Türk halkının ilerlemesini engellemektedir. Bu yükü hep birlikte sırtımızdan atacağız” dedi.

HUKUKSUZLUK ZİNCİRİNİ HALKIN BOYNUNA ASTILAR, SIKTIKÇA SIKIYORLAR
Konuşmasında, hükümetin 16 aylık görev süresi içerisinde Kıbrıs Türk halkına yönelik kötülük rekorlarını kırdığını, bu konuda geçmiş UBP-DP hükümetlerini bile arattığını söyleyen Erhürman, hükümetin, Bedi’s’ten Salamis’e, Kumyalı’dan Esentepe’ye, Girne İkinci Bölgeden Girne Antik Liman’a, Çıkarma Plajı’ndan Karşıyaka’da Gorno Tepesi’ne, Lefkoşa’da Metehan’dan eski Sanayi Holding binalarına ve eski KTHY binasının yanındaki araziye kadar uzanan hukuksuzluk, kamu yararına aykırılık ve yolsuzluk zincirine vurgu yaptı. Erhürman, “bu zinciri ülkenin, Kıbrıs Türk halkının, bu halkın geleceğinin boynuna astılar, sıktıkça sıkıyorlar” dedi. Hükümetin halka yaptığı kötülüklerin bunlarla da sınırlı olmadığını, Kooperatif Merkez Bankası’nda, Kalkınma Bankası’nda, Vakıflar Bankası’nda, Sayıştay’da yapılanların herkes tarafından bilindiğini, birilerinin böyle gelmiş böyle gider anlayışıyla giderayak daha fazla nasıl tırtıklarız diye hesap yaptığını ama bu kadar yoz bir yapının sürdürülebilir olmadığını söyleyen Erhürman, “unutmasınlar ki keser döner sap döner, gün gelir hesap döner” diyerek bu sistemin artık son çırpınışlarını yaşadığını belirtti.

KIBRIS TÜRK HALKININ DÜNYAYLA İLİŞKİ KURMASINI İSTEMİYORLAR
Konuşmasında Crans Montana sonrasında yaşanan gelişmelere de değinen Erhürman, Crans Montana sonrasında ‘artık müzakere süreci bitti diye sevinip şimdi başka planları devreye sokacağız’ diyenlerin bu ülkenin geleceğine dair hiçbir ciddi plan ve programları bulunmadığının, günü birlik icraattan ve menfaat dağıtıp karşılığında siyasi destek devşirmekten başka bir “siyaset”leri olmadığının görüldüğünü, “artık evin içini temizleyeceğiz” diyenlerin o günden bu güne de evin içini kirletmekten başka bir şey yapmadıklarını belirtti. “Dahası, evin içini kirletirken kapı ve pencereleri sıkı sıkı kapatıp nefes almamızı engellemek için de ellerinden geleni yapmaya devam ediyorlar. Bir bakan çıkıyor, ‘izolasyonları kaldırmaya çalışarak anavatanın önünde takoz olmayacağız’ diyor. Aslında dertleri anavatan falan değil, Kıbrıs Türk halkının dünyayla ilişki kurmasından, dünyaya açılmasından korkuyorlar. Dünyaya açılmanın sürdürmeye çalıştıkları sistemin önünde takoz olacağını biliyorlar, bundan korkuyorlar” dedi.

KIBRIS TÜRK HALKI ÇALIŞIR, YAPAR
Bu sistem aynen devam etsin diye çırpınanların en önemli taktiklerinden birinin de Kıbrıs Türk halkına sürekli olarak “siz yapamazsınız”, “biz yapamayız” diyerek halkın özgüvenini kaybetmesi için uğraşmak olduğunu söyleyen Erhürman, “Bütün ülkeyi geziyoruz. İnsanlarımızın bu koşullarda bile inatla üretmeye, yaratıcılıklarını kullanmaya, cesaretle girişim yapmaya devam ettiklerini büyük bir mutlulukla görüyoruz. Minik ve genç sporcularımızın, kültür-sanatla uğraşan insanlarımızın başarılarıyla gurur duyuyoruz. Mesele bireysel başarıları, çalışarak, insanlarımızın önünü açarak, dayanışma içinde toplumsal başarılara dönüştürmektir. Hep birlikte yapmamız gereken ve yapacağımız budur. ‘Siz yapamazsınız’, ‘biz yapamayız’ diyenlere yanıtımız bellidir: Siz ne derseniz deyin, çalışırız ve yaparız” diyerek sözlerini tamamladı.