Cumhuriyetçi Türk Partisi, Kıbrıs Sorunu ve iç siyasetteki gelişmelerle ilgili fikir teatisinde bulunmak üzere sendikalara ve sivil toplum örgütlerine ziyaret başlattı. CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın ve MYK üyeleri Hasan Ulaş Altıok ve Doğuş Derya bugün KTAMS ve KTOEÖS’ü ziyaret ederek yetkililerle gelişmeleri değerlendirdi. Toplantılarda sendikaların CTP’nin yol arkadaşı olduğu vurgulanırken kazanılmış hakları budamaya çalışan ve sendikalara karşı kampanya başlatarak kamu yaşamını sıkıntıya sokan UBP-DP Azınlık Hükümeti’nin icraatları ve zamlar eleştirildi.
SORAKIN: UBP-DP’NİN SENDİKALARA SALDIRMASINI KABUL ETMEYİZ
Genel Sekreter Erdoğan Sorakın, sendikalarda yaptığı konuşmalarda Kıbrıs’ta federal bir çözüme ulaşmada barış güçleriyle birlikte hareket etmenin önemini vurguladı. UBP-DP Hükümetinin icraatları nedeniyle çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Sorakın, ekonomik krizin ve TL’nin değer kaybının çalışanların alım gücünü oldukça gerilettiğini, temel tüketim maddelerine yapılan okkalı zamların ülke insanını adım atamaz, nefes alamaz hale getirdiğini kaydetti. Temmuz-Aralık dönemlerini kapsayan yüzde 7,5’lik hayat pahalılığının maaşlara konselide edilmesinin yanı sıra asgari ücrete yapılması tasarlanan 200 TL’lik artışın çözüm olmayacağını belirten Sorakın, halkı rahatlatacak tedbirler alınması gerektiğini söyledi. Hükümetin son dönemde anti-demokratik uygulamalara gittiğini gördüklerini kaydeden Sorakın, kısa süre önce modacı Barbaros Şansal’ın apar topar sınır dışı edildiğini, 32 CAS çalışınının da sırf sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarıldıklarını hatırlattı. Bu anti-demokratik uygulamaları ve örgütlülüğe yapılan saldırıyı kabullenmelerinin mümkün olmadığını ifade eden Sorakın, “Biz çağdaş toplumun örgütlü toplum olduğu düşüncesindeyiz. Bu ziyaretler örgütlerimiz ve emekçilerin düşüncelerini öğrenmek adına katkı sağlayacak. Ülke barışını ve çalışma barışını sağlamamız gerekiyor. Birlikte en geniş paydada buluşmanın yollarını aramalıyız” dedi. Hükümetin sendika profesyonelliklerine yaptığı saldırıları da kabul edemeyeceklerini kaydeden Sorakın, UBP’nin her dönemde bunları yaptığını, 2002’de de buna benzer bir uygulamaya gittiklerini vurguladı. UBP’nin sendika profesyonelliğini üçten bire düşürdüğünü kaydeden Sorakın, 2004’te CTP’nin hükümette olduğu dönemde ise profesyonelliklerin artırıldığını vurguladı. Sorakın, “Hatta Sendikalar Yasa Tasarısı diye bir yasa hazırlamışlardı. Sendikaları etkisizleştirmek için hazırlanmıştı bu yasa. O dönem buna da karşı çıktık şimdiki saldırıya da karşı çıkıyoruz” dedi.
KAPTAN: CTP BİZİM HER ZAMAN YOL ARKADAŞIMIZ OLMUŞTUR
KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan ise büyük bir endişe içerisinde olduklarını, Kıbrıs Sorunu’nda yaşanan gelişmelere ciddi anlamda takoz koyan bir hükümet olduğunu, UBP ve DP’nin ülkedeki huzuru bozduğunu kaydetti. Kaptan, “UBP ve DP’nin niyetlerinin ne olduğunu Cenevre’de çok daha açık bir şekilde gördük. Başbakanın toplantıya katılmamasını kabul etmek mümkün değil. Daha neyin ne konuşulduğu kamuoyunun bilgisine gelmeden çıkıp olumsuz mesajlar vermek kabul edebileceğimiz bir nokta değil. Bizim bütün hedefimiz birleşik federal Kıbrıs’tır. Bu çerçevede CTP bizim her zaman yol arkadaşımız olmuştur” dedi. Bunun mücadelesini verirken yaşanan demokratik ve ekonomik sıkıntıların had safhaya vardığını kaydeden Kaptan, “UBP aslında özü neyse öyle davranıyor. Demokrasiyi hazmetmemiş, sivil toplum örgütlerinde direnenleri sindirmek adına her şeyi yapıyor” dedi. Son altı ayda iğneden ipliğe her şeye zam yapıldığını belirten Kaptan, dövizin de tırmanışa geçmesiyle birlikte özellikle çalışan nüfusun yüzde seksenini teşkil eden özel sektör çalışanlarının çok zor durumda olduğunu vurguladı. Asgari ücretin tespitiyle ilgili iki defa göstermelik toplantı yapıldığına da değinen Kaptan, bu toplantılarda da herhangi bir adım atılmadığını, hükümetin üç maymunları oynamaya devam ettiğini kaydetti. Kaptan, “Sanki ülkede hiçbir şey yok, görmez duymaz ve konuşmazlar. Bu durum gerçekten endişe vericidir. CTP ile uzlaştığımız konularda verilecek olan mücadelede el ele, kol kola ülke ve gençlik yararına mücadelenin içerisinde birlikte olacağız” dedi.
GÖKÇEBEL: BU YAPILANLAR CEVAPSIZ KALMAYACAK
KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel de hükümetin anti-demokratik kararlarını ve halkı fakirleştiren ekonomik adımları eleştirdi. Sendikaları hiçleştirme noktasına getirmeye çalışan bir anlayışın mevcut olduğunu belirten Gökçebel, “Bunu yeni emeği dönüştürürken, kölelik düzenini kurarken sendikaları ve örgütlülüğü ortadan kaldırma girişimi olarak görüyoruz” dedi. Bilinçli olarak yapılan saldırıları şiddetle kınadıklarını belirten Gökçebel, sendikaları kamuoyunda itibarsızlaştırmayla çalışan koyun kaçakçısı, puro kaçakçısı ve bankaları soyanlarla her türlü yüzleşmeye hazır olduklarını vurguladı. Gökçebel, “Biz bu ülkede demokratik yaşayış biçimine, toplumun dinine, yaşayışına, kültürüne müdahale etmek isteyen anlayışların karşısındayız ve buna muhalifiz. Örgütlü mücadelenin özel sektörde de sendikalaşmayı, hak mücadelesini, toplu sözleşme hakkını savunurken bunların bir saldırıya uğraması kamudaki sendikalaşmanın da yok edilmeye çalışılması rastlantı değildir” dedi. Hükümetin, CAS çalışanlarına yaptıklarını da herkesin gördüğünü belirten Gökçebel, yapılan saldırının basit ama anlamlı olduğunu kaydetti. Gökçebel, “Bu saldırı emek-sermaye kavgasının hangi tarafta olduğuyla ilgilidir. Her gün bir partide gördüğümüz ve en son hangi partide olduğunu unuttuğumuz şahsiyetlerin ve omurgasız siyasilerin bizlere saldırması ve onların bir rol alması beklediğimiz bir şeydi. Buna pabuç bırakmayacağız. Bu yapılanlar cevapsız kalmayacaktır” dedi.